Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
"misafir her devirde emsali görülen bazı arsız şairler gibi:"
Bizim iller, bizim iller Yatarken de üzüm yerler! Deyip bir de yemiş ve gece kahvaltısı isteyince, hoca derhal şu şekilde kıt' ayı ikmal etmiş ve açgözlüyü susturmuş : Bizde öyle adet yoktur Saklarlar da kışın yerler!
Sayfa 102Kitabı okudu
Bekri Mustafa, yoksul bir mahallede “Küçük Ayasofya Camii”nin önünden geçmektedir. O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur. Cemaatin beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı “hoca” zannederek namazı kıldırmasını söylerler. Yok, ben hoca değilim” dese de, dinlemezler ve zorla öne geçirirler. Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat, ölüye ne söylediğini merak eder. Bekri Mustafa gülerek cevaplar: “Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahrete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar…” der.
Reklam
- Bir fili dağ çileğinden nasıl ayırt edersin? - Nasıl? - Filin rengi gridir !.. :))
Sayfa 142Kitabı okudu
Savaşçının teki karısına beka­ret kemeri takmış ve anahtarı da ölümü durumunda en yakın arkadaşına bırakmış. Ancak birkaç mil uzaklaşmış ki, bakmış arkadaşı, 'Yanlış anahtarı verdin!' diye bağırarak öfkeyle ardından at koşturuyor.
İki laz yol­da kar­şı­laş­mış­lar, biri­nin om­zun­da pa­pa­ğan var­mış. Öte­ki sor­muş “Ne­re­den bul­dun bu­nu?” di­ye. Pa­pa­ğan ce­vap ver­miş: “Bun­lar­dan Ho­pa’da çok var!”
... adamın arabasının lastiği patlamış, feci de yağmur var, lastiği değiştirirken, yağmur dört tane bijonu mazgaldan içeri düşürmüş. Bizimki yağmurun altında elinde bir lastik, çaresiz kalakalmış. O sırada bir camdan beyaz gömlekli bir adam bağırmış. – Geçmiş olsun. – Sağ ol. – Çaresiz görünüyorsun! – Evet, lastiği takamıyorum yolda kaldım. – Diğer lastiklerden birer bijon söksen ve üç bijonu kullansan. Her lastiğinde bir bijon eksik gideceğin yere kadar seni idare eder. Adam bu müthiş fikir karşısında şok olmuş, hemen işlemi yapmış. Teşekkür etmek için başını kaldırmış bir bakmış, adamın seslendiği binada “Tımarhane” yazıyor. – Ya birader senin gibi akıllı bir adam, tımarhanede ne arıyor? diye sormuş. Deli: Birader biz salaklıktan yatmıyoruz, delilikten yatıyoruz (!) demiş.
Reklam
“Müdürüm, Brezilya’da ya futbolcu olursun ya da hayat kadını. Başka da bir şey olamazsın” diyo. Müdür “Yalnız benim karım da Brezilyalı” deyince bir sessizlik hüküm sürüyor; bizimki soruyor: “Abi, yenge hangi takımda oynuyor?”
Adamın biri süpermarkette yarım elma almak istiyor. Tezgâhtarla kapışıyorlar, tezgâhtar müdürün yanına gidiyor, “İçeride bir hayvan var. Bu elmanın yarısını almak istiyor” diyor. Bakıyor müdür sessiz; arkasını dönüyor. Bu müşteri arkasında. Adamı görünce “Bu beyefendi de diğer yarısını almak istiyor” diyor.
Bir akşam Nasrettin Hoca karısına, "Biraz peynir getir, çünkü peynir iştahı artırır ve gözleri parlak yapar" dedi. "Peynirimiz yok" dedi karısı. "Bu iyi," dedi Hoca, "çünkü peynir dişlere ve damağa zararlıdır." "Söylediklerinin hangisi doğru" diye karısı sordu. Hoca, "Evde peynir varsa ilki, yoksa ikincisi" dedi.
164 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.