Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Nasrettin Hoca uyurken evine hirsiz girmiş. Aslında gerçekten uyumuyor, gözlerini kapalı tutuyor, arada bir de açıp hırsızın neler yaptığına bakıyormuş. Ama kimsenin işine karışmak da ona göre değilmiş. Öyle ya, hırsız onun uykusuna karışmıyormuş, o niye adamın mesleğine burnunu soksun? Bırakmış ne yapacaksa yapsın! Hırsız bu adamda bir gariplik sezip, biraz endişelenmeye başlamış. Evdeki her şeyi dışarı taşırken arada bir elinden kayan bir şey yere düşüyor, ama gürültü çıksa bile adam uykusundan uyanmıyormuş. Hırsız böyle bir uykunun ancak insan uyanık olduğunda mümkün olabileceğine dair bir kuşkuya kapılıp: "Ne acayip adam, evini olduğu gibi boşaltmama rağmen gıkını bile çıkarmıyor" diye düşünmüş. Olduğu gibi bütün eşyaları, yastıkları, ne var ne yoksa her şeyi almış. Tam kendi evine taşımak üzere eşyaları bir araya getirip, bağlarken birinin onu takip ettiğini hissetmiş. Arkasına dönünce onu takip edenle uyuyan adamın aynı kişi olduğunu görüp, "Niye beni takip ediyorsun?" diye sormuş. "Takip etmiyorum ki, birlikte taşınıyoruz. Ne var ne yoksa aldığına göre artık ben bu evde ne yapayım? Ben de tabii ki seninle geliyorum."
Okyanus YayınlarıKitabı okudu
Kayserili dostlarımızın hoşgörüsüne sığınarak...
Müslüman olmak isteyen Yahudi birisi Kayseriliye sorar: İslamın şartı kaç? Kayserili biraz düşünür: sekiz! der. Yahudi şaşırır: beş değil miydi? der. Kayserili: o bize gelişi. der
Reklam
Olaylara çok derin anlamlar yüklemeden basit düşünmek adına bir fıkra..
Yüzyıllar önce Papa bütün Yahudilerin Roma’yı terk etmeleri gerektiğine karar verir. Doğal olarak Yahudi toplumundan da büyük bir tepki gelir. Bunun üzerine Papa, Yahudi toplumundan önde gelen birisiyle karşılıklı dini bir müzakere yapmalarını önerir. Müzakereyi Yahudiler kazanırsa kalacaklar, Papa kazanırsa gideceklerdir. Yahudiler çaresiz kabul
Nasreddin Hoca - Hiçlik makamı
Nasreddin Hoca’ya sormuşlar: “Kimsin?” “Hiç” demiş Hoca, “hiç kimseyim.” Dudak bükülüp önemsenmediğini görünce, sormuş Hoca: “Sen kimsin?” “Mutasarrıf”ım demiş adam kabara kabara. “Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasreddin Hoca. “Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam… “Daha sonra?..” diye üstelemiş Hoca. “Vezir” demiş adam. “Daha daha sonra ne olacaksın?” “Bir ihtimal sadrazam olabilirim.” “Peki ondan sonra?” Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp “Hiiiç.” Demiş “Daha niye kabarıyorsun be adam, demiş Hoca.. ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım.
Bu gün bir fıkra paylaşmak istiyorum sizlerle. Mahşer günü artık. Baş melek günah ve sevaplarına göre cennete, cehenneme gidecekleri ayırıp yolluyormuş. Karşısına gelen sormuş; " Senin inanışın nedir." Demiş "ben ilk çağ insanıyım." "Bakalım. İyi bir insanmışsın. Yaşamın boyunca, hep iyilik etmişsin. Cennet şuradaki kapı gidebilirsin. Ama giderken aman şu 2. Kapıya dikkat et. Gözükmeden git." "Sıradaki." "Evet. Senin inanışın nedir." "Ben Budistim." "Bakalım bakalım. Hayatın boyunca İnsanlara, hayvanlara, doğaya hep yararın dokunmuş. Cennet şurdaki kapı. Aman ha şu 2. Kapıya dikkat et oraya farkettirmeden git." "Sıradaki." " Evet, inancın nedir." " Ben Museviyim." "Bakalım bakalım. Evet iyiliklerin çok çok fazla. Cennet şuradaki kapı. Aman ha şu 2. Kapıya dikkat et. Gözükmeden git." "Tamam da demiş, oradaki kapının arkasında ne var." "O kapının arkasında demiş baş melek, sadece kendilerinin cennete gideceğini sanan Hristiyanlar var." Dipnot: Kimse bu paylaşımım üzerinden saçma sapan sonuçlara varmasın. Tüm inanışlara saygım var. Fıkra da adı geçen dinler rastgele seçilmiştir.
Bizim Temel, Amerika'ya paraşüt kursuna gidiyor. Hoca anlatıyor, Temel de yarım kulak, idareten dinliyor, nasılsa Rabbim yardım eder diye. – Önce bu ipi çekin. Paraşüt açılmazsa yedek ipi çekin, o da açılmazsa yapacak bir şey yok, Meryem Ana'ya dua edin. – Kardeşim sen niye herkes gibi dikkatli dinlemiyorsun? – Atlarım ben. Sen yorma kafanı, Türküm ben. Birazdan herkesin paraşütü açılmış süzülürlerken Temel, hocanın yanından kapalı bir paraşütle jet gibi geçiyor ve bağırıyor: – O karinun adı neydu?
Reklam
Yanlış anlaşılma falan yok :)
Bir gice Hoca’nın evine hırsız girüb birçok eşyasını yüklenerek giderken Hoca da kendi yatdığı odanın eşyasını omuzlayub hırsızı tâkib ider. Hırsız evine girince Hoca da ardınca duhûl itmek ister. Hırsız “Benim evimde ne işin var?” didikde Hoca “Yâ biz bu eve göç itmedik mi?” dimişdir.
Sayfa 91 - BeyanKitabı okudu
Son Model Telefon
Erzurumlunun biri kendine 6 bin liraya son model bir telefon alır. Arkadaşlarına hava atmak için doğru kahveye gider. Telefonu arka cebine koyar ve arkadaşlarının masasına oturur. Tam oturduğu anda “çaattt” diye bir ses gelir. Erzurumlu yutkunarak şöyle der,“Rebbim sene gurbanolim inşallah belim kırılmıştır.”
Nasreddin Hoca ve Timur
Hoca bir gün Timur’a kızarmış bir kaz götürürken yolda canı çekmiş, hemen kazın bir bacağını midesine indirmiş. Hoca’yı huzura kabul eden Timur, bakmış ki kendisine sunulan kızarmış kaz, tek ayaklı. Kendisi de malum topal. Hoca bunu bilerek, hakaret olsun diye yaptı sanarak, ona çok kızmış. Hoca durumu hemen sezerek: “Ulu hakanım, bizim Akşehir’in kazları hep tek bacaklıdır. Bakın çeşme başındaki kazlara,” demiş ve çeşme başında tek bacaklarını altlarına almış uyuklayan kazları göstermiş. Timur, Hoca’ya bakarak gülmüş: “Yoo, Hoca, kazın ayağı öyle değil” demiş. Adamlarına çeşme başındaki kazlara değnekle dokunmaları için emir vermiş. Kazlar, uykularından uyandırılınca iki ayakları üstünde kaçışmaya başlamışlar. Hoca’nın yüzüne alaylı alaylı bakan Timur: “Hani Akşehir’in kazları tek ayaklı idi,” diye sorunca Hoca: “Vallahi hakanım, eğer o değnekleri size vursalardı, tövbeler olsun, dört ayaklı olur kaçardınız,” diye cevap vermiş.
304 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.