Threads’in Türkiye’de kullanılamayacağını öğrendiğim için çok üzüldüğümü kardeşime söyledikten sonra, “üzülme, Türkiye’de senden başka kullanan da yoktu zaten,” demesi… Uygulama kendine ara vermeden önce; ondan daha hızlı davrandım ve profil hesabımı dondurdum. Bu ise benim uygulamaya küstüğüm anlamına geliyor ama bu da yalnızca küçük dünyamla sınırlı kalan bir eylem! Bir devrimci duruş ise asla sergileyemiyor. 🫣
Bir zamanlar… Galata Köprüsü’nde yürüyüş yaparken… 
Alaeddin Özdenören’in 
Unutulmuşluklar kitabındaki altı çizili bu sözün etkisini hayal meyal hatırlıyorum: “…Galata Köprüsü’nün parmaklıklarına dayanmış bekleyen.” O anda ise aklıma kardeşi 
Rasim Özdenören gelmiş ve onu arayıp bu kitabı okuduğumu söylemiştim. O da kitapta geçen bir sözü okumamı istemişti. Ben de işte altı çizili cümleleri okumuştum. -Rasim hoca, kardeşinin kitabını ne zaman okusam çok mutlu olurdu. Hatta kendi kitaplarından çok kardeşinin kitaplarını okuduğumda gözleri mutluluk saçardı. Ben de bunu fark ettiğim için Alaeddin Özdenören kitaplarını her kitap fuarı gününde alır, ona imzalatır ve o mutlu olsun diye bunu yaptığımı sadece kendime saklardım.- Sonra tabii, işi biraz espriye vurmuştu: “Seni orada birisi mi bekliyor, ondan mı gittin,” demişti. “Kardeşin de kitapta öyle diyor, ama yanlış yazmış olmalı. Burada kimse yok.” Sonra da, bu cümlenin hatalı olduğunu söyleyip şöyle bir düzeltme yapmanın uygun olduğunu vurgulamıştım: “Bu kızı bekleyen hiç kimse yok. Ya da kız erken gelmiş, erkek ise gelmeyi hiç düşünmemiş.” Bunları söyleyip gülerken çok eğlenmiştik. Ve o gün konuşmamız, Rasim hocanın şu sözleriyle kapanmıştı: “Sen de bir daha oraya zamanında git. Kimseyi de bekletme.” 📖🫣
Çalışmaktan ve okumaktan çok yorulduğum günlerde bir an önce uyumak istiyorum. Ancak yine de aklıma gelen ilk şey, kalbimin acısı oluyor. Bu da yetmezmiş gibi, artık gidecek bir yerimin, kentimin olmadığını bilmek acımı daha çok artırıyor. Rasim Özdenören, 
Suç ve Ceza kitabının kahramanlarından -benim de en sevdiklerimden- birisini anlatırken ruh halini çok net özetlemişti: “Gideceği bir yeri olmama meselesi…” Evet, gerçekten de ciddi bir meseleymiş. Gül Yetiştiren, bana bunu ilk okuduğunda, bu kişinin bir gün ben olacağımı belki de biliyordu. Ben ise bir gün bu durumda olacağımı ondan çok daha geç anlamış oldum. 📝
Öksürüğe çözüm yolu ararken, dinlediğim canlı yayında da programcının öksürdüğünü duymak beni mutlu ediyor: Öksürük olayında yalnız değilim. 🎃 Yapay zekâ çalışmalarının da bu konuda artırılması gerek. İstenilen bilgiyi istenen oranda veren sisteme ihtiyacımız yok, öksürüğü gizleyen bir sisteme ihtiyacımız var. 😑
