Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
"Aslında, benim görüşüm o ki ekselansları, bir şey alına­caksa en iyisi alınmalı; zira, kötü bir şeye verdiğiniz para bo­şa gitmiş demektir."
Sayfa 216 - FaytonKitabı okudu
Şubat 34, yıl 349 Hayır artık dayanacak gücüm kalmadı. Tanrım! Neler yapıyorlar bana! Kafama buzlu sular akıtıyorlar! Beni dinle­miyorlar, neler çektiğimi görmüyorlar. Ne yaptım ben onla­ra? Niçin çektiriyorlar bana bütün bu acıları? Benden, be­nim gibi garip bir insandan ne istiyorlar? Ben ne verebilirim ki onlara? Neyim var ki, ne vereyim? Onların bana çektirdi­ği bu acılara katlanacak gücüm yok, başım cayır cayır yanı­yor, her şey gözlerimin önünde fırıl fırıl dönüyor. Kurtarın beni! Alın beni bunların elinden! Bana şimşek gibi hızlı atlar koşulu bir troyka verin! Otur yerine arabacım, çın çın ötün troykamın minik çanları, şahlanıp uçun yağız atlarım, götü­rün beni buralardan! Haydi, daha hızlı, daha hızlı, buralara dair gözüm hiçbir şey görmemeli! İşte gökte bulutlar yığıl­maya başladı, işte uzaklarda bir yıldız parlıyor, kararan ağaçlarıyla ve aydedesiyle orman hızla geçiyor altımdan; ma­vi sisler dağılıp çözülüyor aşağılarda ve ben sisler içinde bir telin tınlamasını duyuyorum... Bir yanda deniz, bir yanda İtalya; işte yoksul Rus kulübeleri belirmeye başladı aşağılar­da. Şu ötelerde usul usul ağaran ev benim evim mi? Ya pen­cerenin önünde oturan kadın... annem mi? Anacığım, kurtar bu perişan oğlunu! Onun ağrılı başçağızına gözyaşlarını damlat! Bak neler çektirdiler oğulcuğuna! Zavallı oğulcuğu­nu bağrına bas, anacığım! Ona bu dünyada yer yok! Her yerden kovup kovalıyorlar onu. Anacığım! Şu zavallı yavru­na acı! .. Birden aklıma geldi... Cezayir beyinin tam burnu­nun altında koca bir beni olduğunu biliyor muydunuz?
Sayfa 208 - Bir Delinin Anı DefteriKitabı okudu
Reklam
Bir şey anlamıyorum, hiçbir şey anlamıyorum, kesinlikle hiçbir şey anlamıyorum!
Sayfa 206 - Bir Delinin Anı DefteriKitabı okudu
Yarın yedide pek tuhaf bir olay olacak ve dünya ayın üzerine oturacak. Ünlü İngiliz kimyager Wellington da bu­nun böyle olacağını yazıyor. Ayın o narin, kırılgan yapısı ak­lıma geldikçe, itiraf ederim ki, müthiş tedirgin oluyorum. Ayı çoğunlukla Hamburg'da yapıyorlar ve fakat berbat mı berbat oluyor yaptıkları ay. İngiltere'nin bu işe kayıtsız kal­masını da aklım almıyor. Topal bir fıçıcıya ay yaptırırsan, bu kadar olur. Aptal herif yapımda zeytinyağlı halat yerine kat­ranlı halat kullandığı için insanın burnunun direğini kıran berbat bir koku kapladı bütün dünyayı. Ayın böylesine na­zik, kırılgan bir top olmasından dolayıdır ki, insanlar ayda yaşamıyorlar. Şu anda orada yalnızca burunlar yaşıyor. Bu yüzdendir ki baktığımız zaman yüzümüzde burnumuzu gö­remiyoruz, çünkü burunlarımız ayda bulunuyorlar.
Sayfa 205 - Bir Delinin Anı DefteriKitabı okudu
Ayı hatırlamıyorum. Gün hepten yok Bir şey var... ama onun da ne olduğu belli değil
Sayfa 204 - Bir Delinin Anı DefteriKitabı okudu
Bugüne dek kadınların kime âşık olduğunu kimseler bilmiyordu. Bunu ilk anlayan ben oldum. Kadın, şeytana âşıktır. Kesinlikle şaka falan etmiyorum. Fizikçiler saçmalar dururlar: Kadın şöyle şöyle bir varlıktır, falan diye... Oysa tek şeytanı sever kadın.
Sayfa 202 - Bir Delinin Anı DefteriKitabı okudu
Reklam
Biraz sonra herkeste bir te­laş başladı. Dediklerine göre ekselansları genel müdür geli­yormuş. Birçokları, kendilerini gösterebilmek için girişe doğ­ru seğirtti. Ama ben yerimden bile kımıldamadım. Tam bi­zim bölümün önünden geçerken, herkes ceketinin düğmesi­ni ilikledi. Ama ben yerimden bile kımıldamadım! Genel müdür de kim oluyor! Kim oluyor ki önünde ayağa kalka­cağım? Asla! Hem neresi müdür o mantar herifin? Evet, mantar, bildiğiniz, sıradan bir mantar! Nasıl mantar derse­niz, şişelerin ağzına tıkanan mantarlar gibi bir mantar işte!
Sayfa 201 - Bir Delinin Anı DefteriKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.