Koca bir kavmin binlerce kilometreyi üç asır içinde geçtiğini düşünün… Bu, dünyayı değiştirmez de ne yapar. İşte Türkler dünyayı böyle değiştirdi. Bu sebeple, bizim hayalî bir tarih ve kahramanlar üretmeye değil, yalnızca doğruyu öğrenmeye ihtiyacımız var…”
Eski Dünya Seyahatnamesi rastgele bir isim değil. Henüz Balkanlar ve Ortadoğu’nun eski havasını muhafaza ettiği günlerdeki gezilerimi içeriyor. Tarih, gezginin vazgeçemeyeceği bir değerlendirme alanı… Benim eski dünyam, bugün artık değişiyor.”
Bazı tarihçilerimiz vardır, diyorlar ki mesela, ‘Osmanlılar Arapça kullanmış, Farsça kullanmış.’ Hâlbuki Osmanlı’nın Arapça bileni, bugün bizim İngilizce bilenimiz kadardır."
Türkiye ismini 12. asırda İtalyanlar koymuştur. Ülkenin çoğunluk halkı Türk olduğu için bize Türkiye, "Türkü Mania" gibi isimler koymuşlar. Ama biz kendimize ısrarla Rum, Romen demeye devam ettik. Çünkü bu Roma imparatorluğu’nun bir devamıdır. İstanbul’u fetheden Fatih de kendisini Kaiser-i Rum (Doğu Roma İmparatoru) ilan etmiştir. Ama bununla beraber tabii ki o da Türktür."
Vahdeddin ve Atatürk karşı karşıya gelmişlerdir. Ama dost oldukları zaman da vardır. Kim ne derse desin son padişah hazineyi soyup gitmedi. Gittiği yerlerde de Türkiye devleti aleyhinde faaliyette bulunmadı, söz söylemedi."