Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Kelimeler bize sadece gerçekliği bağışlamakla kalmaz, bizim için gerçekliği savunabilier de.
Sayfa 20 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Çünkü duaydı isim, isimden isim sahibine hisse vardı.
Sayfa 25
Reklam
Kelimelerin yetersizliğini öğreniyordu.
Sayfa 52
suna "erkek ördek" demekmiş. lingo izlerken öğrendim. karacaoğlan'dan da bi beyit iliştirdi sunucu: "uzatır boynunu, arar eşini, bir tek suna gördüm göl kenarında.."
Ragıp el-Isfehânî - Müfredât
Heva: Arzu; meşrû olmayan isteklere meyletmek. (Huviyy) aşağı yuvarlanmak, düşmek. s. 1126,1127
Heva
Heva: Arzu; meşru olmayan isteklere meyletmek. (Huviyy) aşağı yuvarlanmak, düşmek.
Sayfa 1126 - Çıra Yayınevi
Reklam
Dulda
"İlle de Ağlayan Kayayı bulacakmışız da, orada kuracakmışız çadırı. Dulda olurmuş." Dulda: 1. Yağmur, güneş, rüzgâr ve soğuğun etkisinden uzak, kuytu, korunaklı yer. 2. (Soğuklarda) Güneşin iyi ısıttığı, rüzgârsız duvar dibi.
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar Eskittim
"yücelti, saklısız, donatım, bağdaşım, yönseme..." Bana buzdolabı poşeti, kelime sahiplerine kayısı suyu.
EHVEN-İ ŞER (EHVENİŞER)
Arapça "ehven" (daha zararsız, daha az kötü) ve "şerr" (kötülük) kelimelerinden oluşur. Kötü olan iki şeyden daha az kötü, zararı daha hafif olanı anlamına gelir ehvenişer. 1918'in sonları... Türkiye, Birinci Dünya Savaşı'ndan bitmiş bir halde çıkmış ve toplumdaki birçok aydın İngiliz ve Amerikan mandasına girmek gerektiği üzerine açıklamalar yapıyor... Halide Edip, Minber gazetesindeki makalesinde "Bütün eski ve yeni Türkiye hudutlarına şamil olmak üzere, muvakkat (geçici) bir Amerikan mandasını ehven-i şer olarak görüyoruz" diye yazdığında ilk kez ehven-i şer kavramı gündeme gelmişti. Ardından Sivas Kongresi'nde de aynı tartışma gündeme geldi. Vasıf Bey, Sivas Kongresi'ndeki konuşmasında yine aynı kavramı kullandı: "Manda'nın isminden korkmayalım, isterseniz buna 'müzaheret' diyelim. [...] Büyük bir harpten mağlup çıktık. İngiltere'yi kendimize ebedi düşman ve Amerika'yı şerrin ehveni saymalıyız." Ancak Mustafa Kemal Sivas Kongresi'nde 'Amerikan Mandası' ve 'İngiliz Himayesi' arasında 'Hangisi ehven-i şerdir?' diyerek tercih yapmaya çalışanlara cevabı şöyle olmuştu: 'Ehven-i şer, şerlerin en kötüsüdür!'
YÂLEL – YÂLELLİ (Arapça yā lelli)
Arapların şarkılarında terennüm sözü olarak çokça tekrar edilen kelime. Bilhassa uzadıkça uzayan ve bıktırıcı bir hal alan şeyler için kullanılır ve Arab’ın yâlellisi gibi söyleyişinde geçer. TDK ise Arapça yā + leylī olarak "uzun ve tekrarlardan oluşan şarkı" olarak açıklar. Şimdi Sezen Aksu'nun "Adem Olan Anlar" adlı şarkısını hatırlayalım. "Ben bu dünyaya bir türlü alışamadım Bu yüzden insan içine karışamadım Bana mı sordunuz adımı koyarken Bir küstüm bir daha barışamadım Uyumlu faniler bana uyumsuz derler Delirttiniz beni ey ehven-i şerler Uzlaşırsam namerdim ateşe verseler Garanti muhabbetlere yılışamadım Ha desen olmaz a ha desen olmaz Birine uysa öbürüne uymaz Yalelli yalelli yalelli o zaman Yalelli yalelli yalelli o zaman"
Reklam
Kelimeler,
Kelimeler kar taneleri gibi etrafımda uçuşuyor. Her biri narin ve eşsiz, yere düşmeden avucumda eriyip gidiyor.
Kelime de kalp gibi kendisini onarmıyordu.
Sayfa 322
"Hatırlarım," dedi kandilci, "unutmam" demesi gerekirken. Hatırlamak, unutmamaktan daha vefalı bir kelimedir.
Sayfa 317
408 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.