Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Ve yine bir Tanrı varsa bile, o yal­nız sizin orada vardır, sizin kutsal kitaplarınızda ve duala­rınızda, rahiplerin ve papazların dindar konuşmalarında, çan seslerinde, buhurdan kokularında; ama Stalingrad'da değil.
Canımın içi karıcığım, Bu da benden bahtiyar mektuplardan bir tanesi. Bu da seni benden önce görecek. Tam bir gün, yirmi dört saat önce. Satırları okurken gözlerimin izini gör. Hani bir defasında deli gözü gibi yaptığım, İkincisinde yalnız bir tanesini çıkarıp sana verdiğim gözlerimin.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Elbetteki önce sen! Nem var ki başka! Ha, neyini mi merak ederim? Serçe parmağındaki tüyden, kulak memendeki tatarcık ısırığına, düşlerine, esnemene, şıpıdık terlikle mutfaktan çıkışına kadar nen varsa! Gözlerini öperim. Ama gene yarımım.
Sayfa 102 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Sürprizle karşına çıkmak daha güzel olurdu ama bizler artık hayatın bu çeşit tatlılıklarından faydalanamayacak kadar baltalandık. Acının fazlası, daha doğrusu bu kadar mânasız sıklığı, uyuşturuyor, kurutuyor...
Sayfa 95 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
yoksa Tanrı, bu savaşa giren ve daima barıştan, "her şeye kadir olan"dan üç dilde söz eden insanların be­yinlerini aydınlatırdı. Tanrıya artık inanmıyorum, çünkü o bize ihanet etti. Ben artık inanmıyorum; ve sen, inancınla nasıl başa çıkacağını düşünmelisin.
Evet bundan ne elde ettik? Bizler, gerçek anlamsızlığın figüranları, biz şehitlikten ne elde ettik? Ben ölümü sahnede en azından 30- 40 kez oyna­dım, ve sizler kadife koltuklarda ön sıralarda beni seyredi­yordunuz, benim ölümü oynamam doğal ve gerçek görü­nüyordu. Oyunla gerçek ölümün ne denli ilgisiz olduğunu bilmek ürkütücü.
Reklam
Ben hoşnutluk ve iç ra­hatlığımı yıldızlara borçluyum, ki benim için sen bunların en güzelisin.
Öksedim, bizim doğu dialektinde özledim demektir. Neyini, nereni, hangi halini desem ki? Sesini öksedim örneğin. Yüzünü, şeytan çocuk gülüşünü, öfkeni, yer yüzünü ve kaskatı canımı ısıtan varlığını. Şükür varsın. Oturup " nasılsın " diye açabilir insan. Sevinebilir, övünebilir, ağlayabilir insan. Ne tuzsuz şeydi bu dünya be. Geldin, buldun ,şenlendirdin, insan ettin beni. Yemeyip-içmeyip, yatmayıp-uyumayıp, seni anlatmalı bu yürek.
Sayfa 87 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Sana memleketimin namlı karpuzlarından göndermek istiyorum. Posta çekemez! Münasip biri gelirse gönderirim. Ama sizin Yenişehir evlerinde bizim karpuzları kesecek bıçak varmola? Palalar satırlarla keseriz biz. En küçüğü 20 kg. çeker. Gözlerinden ÖPERİM. Umudum postalarda, vay beni! Beni!
Sayfa 81 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
İnsan ya muhtaçlık, mecburluk olmadan sevmeli yahut da benim senin gibi amansız, vurgun...
Sayfa 80 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Hep seni hayalliyorum. Korkunç... Nasıl yanımdasın bilemezsin. Dicle'ye inerim sen, komşuya giderim sen, tabağı tuttuğumda, buzu kırdığımda, uzak yakın güzel bir hanım gördüğümde sen. En çok da mısrâ çekerken...
Sayfa 79 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
“Geçmiş günleri yok edemezsiniz.”
Sayfa 214 - Ezr YayıncılıkKitabı okudu
Bak öldü gitti Sait Faik. Hem yaşamayı, duymayı, sevmeyi bizden iyi biliyordu. Hayat kuvvetlilerin. Bunu hiç aklından çıkarma. Ağla, üzül, deli ol. Ama kuvvetini kaybetme. Unutma, Allah bizimle beraber. Saadet herkese nasip olmayacaktır.
Sayfa 61 - Nezihe MeriçKitabı okuyor
Çok harabım, seni çok özledim. Gözlerinden hasretle öperim.
Sayfa 61 - Nezihe MeriçKitabı okuyor
“Güzelliğe aşık bir kalp asla yaşlanmaz.”
Sayfa 50 - Nezihe MeriçKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.