Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Türkiye yenikti, bitkindi ama herhangi bir Orta Doğu veya koloni ülkesinde olmayan bir büyük özelliği vardı; eski bir devletin ve askeri bir toplumun yüksek ve hızlı örgütlenme kabiliyeti.
Sayfa 159Kitabı okudu
287 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Milli Mücadelede Çamlıca'nın Üç Gülü
Kitabı lise düzeyindeki okurlara tavsiye ediyorum. Üniversite ve üstü düzeyde bir okur için çiğ kalabilir. Türkiye'de örneğine pek rastlamadığım ancak öğrendiğime göre Rusya'da ve Asya ülkerinde oldukça yaygın olan bir roman türü "belgeli roman" hakkında belgelere veya tanıklara dayalı bilgilerin olduğu konularda boşlukların kurgu ile doldurularak bir aktarım ortaya koyulmasıdır. Çamlıca'nın üç gülü eski Hariciye Nazırı Hulusi beyin üç kızının etrafına Milli Mücadelede İstanbul anlatılmış ancak burada hoşlanmadığım net bir kurgu olmayışı. Bir diğer meselede konuların dağınık aktarılışı. Yazar hazır burda bundan bahsediyorum işin sonunuda burda yazayım demiş sanki. Bundan ötürü kitabın içine girilmiyor. İstanbulda Milli Mücadele sırasinda Ankaraya giden yardımlar heyecan katılarak anlatılmaya çalışılmış ancak buda çok aktarılamamış. Sevdiğim kısımsa Modernleşme döneminin kadın algısını çok iyi yansıtan paragraflar vardı. Dönemde bir kadının okuması ve evlendirilmasi konusuna çok iyi değinilmiş. Kitabın bu kısmından ve diğer bilgilerime dayanarak zihniyette bir arpa boyu yol alamamışız.
Milli Mücadelede Çamlıca'nın Üç Gülü
Milli Mücadelede Çamlıca'nın Üç GülüHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2002583 okunma
Reklam
93 Harbinde üç şeyin hududu yoktu: Hastalığın, açlığın, vatan toprağının!
Sayfa 9 - Oğlak Yayıncılık / 11. BaskıKitabı okudu
Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra;
Cemal uykuda konuşuyor gibi, "Çanakkale'de bunlar girmesin diye saatte on bin Türk'ün şehit düştüğü harpler yaptık." dedi. İhsan bârid ve sakin, "Yine girdiler..." dedi. "Marifet biz kapıları beklerken girmekti, şimdi nideyim..."
... Bu gizli ve iğrenç maksadın gerçekleşmesi için de bilindiği gibi, birtakım çeteler kurarak, bunları özellikle Hristiyan halkı üzerine saldırtmak ve bu çetelerin işleyecekleri cinayetleri, Millî Teşkilata yüklemek yolunu tutuyorlardı... Biz, bu haince fakat -itiraf olunmalıdır ki- çok ustaca faaliyete karşı olağanüstü tedbir almak ve faaliyete geçmek zorunda kaldık... İşte bu maksatla oluşturabilecegimiz millî mufrezelerin en önemlisi ve kuvvetlisi, Yahya Kaptan diye tanınmış olan fedakâr bir vatanseverin müfrezesi idi... Efendiler, Yahya Kaptan, aldığı bu emir üzerine, teşkilat kurdu ve aylarca Istanbul ile ilişkisi bulunan çevrelerde hain çetelerin faaliyetlerine engel oldu. Sonunda, İstanbul Hükümeti tarafından öldürtüldü. Sayfa: 221-222
Şüphe edilmemek gerekirdi ki Ermeni katliamı konusunda, sözler gerçeğe uygun değildi. Aksine, Güney bölgelerinde yabancı kuvvetler tarafından silahlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cesaret alarak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmakta idiler. Maraş'taki feci olay bu yüzden çıkmıştı. Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte bir benzeri görülmemiş olan bu VAHŞETİ YAPAN ERMENİLERDİ. Müslümanlar yalnız namuslarını ve canlarını korumak için karşı koymuş ve kendilerini savunmuşlardı. Yirmi gün süren Maraş katliamında, Müslümanlarla birlikte şehirde kalan Amerikalıların bu olay hakkında İstanbul'daki temsilcilerine çektikleri telgraf, bu faciayı yaratanları, yalanlanamayacak bir şekilde ortaya koymakta idi. Sayfa: 259-260
Reklam
Tanrı'nın lütufuyla Nisan'in 23'ü cuma günü, Cuma namazından sonra, Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır. Açılış gününün kutsallığını belirtmek için bugünden başlayarak vilayet merkezinde, Vali Beyefendi Hazretleri'nin düzenleyeceği şekilde, hatim indirilmeye ve Buhari-i Şerif okunmaya başlanacak... Her tarafta cuma namazından önce uygun şekilde Mevlid-i Şerif olunacaktır. Sayfa:274-285
Mustafa Kemal AtatürkKitabı okudu
Çerkez Ethem Bey' in, Yozgat'ta özellikle milletvekillerine: "Ankara'ya dönüşümde Büyük Millet Meclisi Baskani'nı Meclis önünde asacağım." yollu boşboğazlıkları duyulmuştur.
Sayfa 312Kitabı okudu
Yüksek kurulunuzca da bilinmektedir ki Mondros Ateşkes Anlaşması'ndsn beri, Ermeniler, gerek Ermenistan içinde, gerek sınıra yakın yerlerde, Türkleri toplu olarak öldürmekten bir an geri durmuyorlardı. 1920 yılının sonbaharında Ermenilerce yapılan zulümler dayanılmaz bir sınıra geldi ve Ermenistan seferine karar verdik. 9 Haziran 1920 tarihinde, Doğu bölgesinde geçici seferberlik ilan ettik. Kazım Karabekir Paşa'yı Doğu Cephesi Komutanı yaptık.
Sayfa 323Kitabı okudu
Bütün Anadolu'yu hürriyet ve bağımsızlığına aşık bütün memleket çocuklarını ve bugünkü zulüm görmüş İslâm dünyasının ruhunu temsil eden Büyük Millet Meclisi, İstanbul'un hasta ve hürriyetten yoksun bir kuruluna boyun eğmeyi, hiçbir zaman kabul edemez.
227 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.