Yürümeye devam ediyoruz. Haneke "O adam kötü değil" diyor "Sadece, iyi değil. Kötü biri olsaydı o köpekleri hiç beslemezdi. İyi biri olsaydı köpeğe o eziyeti çektirmezdi. İyi değil ama kötü de değil. Sıradan... sıradan biri."
"Sıradanlık kötüdür" diye mırıldanıyor Pasolini. "Sıradan olmak kötülük için yeterlidir. Bir köpeğin ölümünden sorumluysan kötüsündür. Hele beslediğin köpeğin ölümünden sorumluysan çok kötüsündür."
Sayfa 54 - Kitabın "Haneke, Pasolini, Greenaway, Bir de Ben" öyküsündenKitabı okudu
Romanların bir çoğu boş, gereksiz görüyorum.
Tarih ise boyutlarıyla çok özeldir her hayattan ders çıkartılır.
Bize bilgi, ilim, ufuk açan, beyin fırtınası yaptıran kitaplar lazım
Muhayyer
@Muhayyer
·
15 Nisan 10:14
Birkaç popüler kitabı okuyup çok kültürlü olduğunu düşünen bir kitle var. Bunların ortak özelliği:
-Favori kitapları Küçük Prens ya da Şeker Portakalı'dır
-Favori şiirleri Göğe Bakma Durağı'dır
-Laleli'den dünyaya giden bir tramvaydadırlar
-İstanbul'a aşıktırlar ve şiir sokaktadır
#alıntı
Sağa sola bakınarak aranmaya devam ederken burnuma kestane kokusu sokuldu. Kestaneci elli yaşlarında, posbıyıklı, pişkin suratlı bir herifti. Ben yanaşınca apar topar kestaneleri kesekâğıdına tıkıştırmaya başladı.
“Dur bakalım...” dedim, “önce bir tadına bakalım.”
“Tattırmıyoruz” dedi. Neden bilmem arkasında koca bir ekip varmış gibi çoğul konuşmuştu.
Aldırmadan kabuğundan sıyırıverdiğim bir tanesini ağzıma attım. Henüz çiğnemeye başlamıştım ki zıkkım yutmuş gibi yüzümü buruşturup, “İğrençmiş!” diyerek yere tükürdüm.
Elindeki maşayı kafama indirmekle tehdit ederek, “S***** git, it!” dedi...
Martıların aç bağırtılarla yırtılan gırtlaklarını, vapur düdüklerini, etrafı saran binlerce anlamsız sözcüğü bir orkestra şefi gibi avuçlarımda toplayarak sessizliğin içine tıktım...
" Sıradan kadınlar hayalgücümüze hitap etmezler; onlar kendi çağları ile sınırlıdır.Hiçbir güç onları şekilden şekle sokamaz.Kafalarının içi tıpkı kıyafetleri gibi apaçık ortadadır; akıllarından geçenleri avucumuzun içi gibi biliriz.Onlara her yerde rastlamak mümkündür.En ufak bir gizemleri yoktur."
"Gerçekten de inanamıyordu bu denli yoğun bir hasretin, iyimserliğin, böylesine yoğun duyguların ve gururlu sözcüklerin karşılıksız kalmasına, beyhude ve sıradan olmasına."