Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Bir tarih felsefesinin mümkün olup olmadığını düşünürken önümüze çıkan ilk mesele, tarihî vakaların içinde cereyan ettiği hususî bir zaman’ın bulunup bulunmadığı noktasıdır. Tarihî zaman, fizik, psikolojik ve içtimaî zamanlardan birine irca edilemeyen ayrı bir zaman mıdır? Ve eğer böyle bir zaman varsa onun karakteri ne olabilir?
Sayfa 400 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
. Hakiki düşünür, kendini meşhur edecek bir düşünce yaratmaya çalışan değil, halkın içinden ve bazen halka rağmen onun dertlerini bilen, değerlerini görendir. .
Sayfa 201 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Adalet ! özellikle "Gelir Adaleti"
Kanun hükmen her ne kadar her türlü imtiyazı, baskıyı, sınıf tahakkümünü kaldırıyor ise de, bu ekonomik müsavatsızlık yüzünden kaçınılmaz bir şekilde, bazı fiilî tahakkümler meydana çıkmayacak mıdır? Mesela, binlerce hektar toprağı olan zengin bir köylü, topraktan mahrum olan köylüleri yarıcılık ve ortaklık şeklinde çalıştırarak, kendisine adeta yarı köle gibi bağlamayacak mıdır? Yahut, büyük endüstri teşebbüslerini bir elde birleştiren kudretli bir sermayedar, gündelikler üzerine tazyik ederek, onların miktarını işçilerin arzu ve ihtiyacına zıt ve sırf kendi kârına göre tespit etmeyecek midir? Eğer bu böyle ise, demokrasilerin aynı zamanda gerçekleştirmeyi vaat ettiği hürlük ve müsavilik idealleri yan yana nasıl getirilebilir? Böyle bir durumda eğer hürlük gerçekleşirse müsavilikten, müsavilik gerçekleşirse hürlükten vazgeçmek lâzım gelmeyecek midir?
Sayfa 169 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
. Yine şahlanıyor kolbaşının kır atı Görünüyor bize sefer yolları! Davullar vursunlar çeng-i harbiyi Görünüyor bize sefer yolları! Sefersiz olamaz er evlâtları. .
Sayfa 515 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Modern manasıyla demokrasi, cemiyetin kendi kendini idare etmesi ve bunun için de hürlük ve müsavilik prensiplerinin kabul edilmesi demektir. .
Sayfa 168 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
. Estergon kalesi su başı durak Kemirir gönlümü bir sinsi firak Gönül yar peşinde, yar ondan ırak Akma Tuna akma, ben bir dertliyim .
Sayfa 513 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Türk Aydını Batı'nın gönüllü ajanıdır" Atilla İlhan
Aydınların halka karışması, kendilerini keşfetmeleri demektir. Bu hareket, “kendini bil” düsturunun en yüksek derecesidir. Orada kendi faziletlerini, kendi eksiklerini, kendi günahlarını ayıplayacak ve düzelme yolunu arayacaklardır. .
Sayfa 200 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Vatandaş, bir cumhuriyette yaşayan ve bağlı olduğu kanunlarını kendisi yapan insandır. Vatandaş tebaanın tam zıddıdır, o, itaat ettiği kanunları akla göre kurmak ve düzenlemek iktidarında olan insandır. .
Sayfa 126 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tehlike ortada ! ! !
Antik demokrasiler siyasî müsaviliği temin ettikten sonra, ekonomik müsaviliği düşünmemiş ve halletmemişti. Bu yüzden içtimaî buhranlara sebep oldu; tiranlıkları doğurdu ve antik medeniyetin yıkılışı bundan ileri geldi. Modern demokrasiler de siyasî müsaviliği temin ettikten sonra ikinci nokta üzerinde durmazlar ve düşünmezlerse, onları aynı akıbet bekleyecektir.
Sayfa 171 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hürriyete ulaşmak için her türlü ideolojiden vazgeçmek; cemiyeti eşya gibi görerek ona şekil vermeye kalkmamak; fakat daima canlı ve şuurlu kişilerden hareket etmek lâzımdır. Bir ideoloji meselesi yoktur; çünkü her ideoloji diğerini reddedebilir. Fakat hareket noktamız insandır ve her şeyden önce bir ahlâk meselesi vardır.
Sayfa 166 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
658 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.