Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Dilinin Etimolojisi Sözlüğü

Profil
Cacık
erm, cacıg (ML.) dan cacık. Sanskr, dâdika, dadi (yoğurt, BK.) ile bağlantılı. Anadolu halk ağzında cacıh, cacığ biçiminde söylendiğine göre, erm. konuşan yurttaşlar aracılığıyla tr'ye girdi. (Sayfa: 114) * #İsmetZekiEyuboğlu #GenişletilmişVeGüncellenmişYeniBasım #TürkDilininEtimolojiSözlüğü #SayYayınları #ArapAcemDilleri #UralAltay #HintAvrupa #Arapça #Latince #Grekçe #Acemce #Almanca #Türkçe #Sözcükler #Kökler #Ekler #Cacık #Dâdika #Dadi #Yoğurt #Sanskritçe #Ermenice #AnadoluDilleri *
İsmet Zeki Eyüboğlu
İsmet Zeki Eyüboğlu
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Bursa
es. an., Bitinya kralı Prusias adında Prusia-Prusa/Bursa. Tarih kaynaklarına göre, ili Bitinya kralı Prusias kurmuş, ona kendi adını vermiş (İ.Ö. 550). İlkçağda ilin adı Prusa olarak biliniyor, Ortaçağda, özellikle Osmanlı döneminde Bursa diye anılırdı. Prusias, Prusa sözcükleri eski Anadolu dillerinden olup Grek-Latin dillerine sonradan geçmiştir. (Sayfa: 108) * #İsmetZekiEyuboğlu #GenişletilmişVeGüncellenmişYeniBasım #TürkDilininEtimolojiSözlüğü #SayYayınları #ArapAcemDilleri #UralAltay #HintAvrupa #Arapça #Latince #Grekçe #Acemce #Almanca #Türkçe #Sözcükler #Kökler #Ekler #Bursa #BitinyaKrallığı #Prusias #Prusia #Prusa #İlkçağ #Grek #Latin *
İsmet Zeki Eyüboğlu
İsmet Zeki Eyüboğlu
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Reklam
Bodrum
gr. upodrome (temel, alt geçit) bodrum (evin altı, alttaki kat, evin temelindeki kat). Anadolu Türkçesinde, Anadolu'da konuşulan rum. dan halk ağzıyla geçti. Hipodromos (sığınan, liman), hüpo (hipo) alt, upodrome (konuşurken 'h' sesi eklenerek, hupodrome/hipodrome), 'u' (i okunur) sesinin düşmesiyle (u)-podrome-podrom-podrum/bodrum.. (SYB). Alm. Keller, fr. sous-sol, cave, isp. subsuelo, ing. subterranean cave, fars. zîhr-i zemin, ar. taht-al-ard.. (Sayfa: 94) * #İsmetZekiEyuboğlu #GenişletilmişVeGüncellenmişYeniBasım #TürkDilininEtimolojiSözlüğü #SayYayınları #ArapAcemDilleri #UralAltay #HintAvrupa #Arapça #Latince #Grekçe #Acemce #Almanca #Türkçe #Sözcükler #Kökler #Ekler #Bodrum #Upodrome #Anadolu #Hipodromos #Upodrome #Hipodrome #Podrome #Podrom *
İsmet Zeki Eyüboğlu
İsmet Zeki Eyüboğlu
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
BEKTAŞILIK
tr. bektaş (bk.) tan bektaş-ı-lık/bektaşılık (bektaş sözcüğüne getirilen ''î'' sesi ar. fars. kökenlidir: bektaş-î/bektaşî/Hacı Bektaş Veli'nin yolunda giden, onunla ilgili olan demektir.) Bu sözcüğün doğrusu Bektaşlık'tır. (Sayfa: 83) * #İsmetZekiEyuboğlu #GenişletilmişVeGüncellenmişYeniBasım #TürkDilininEtimolojiSözlüğü #SayYayınları #ArapAcemDilleri #UralAltay #HintAvrupa #Arapça #Latince #Grekçe #Acemce #Almanca #Türkçe #Sözcükler #Kökler #Ekler #Bektaşılık #Bektaşilik #Bektaş #HacıBektaşVeli *
İsmet Zeki Eyüboğlu
İsmet Zeki Eyüboğlu
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
BARTIN
gr. bartanos (kızoğlan kız) tan Bartın. İlkçağda, Bartın ilçesinin kurulduğu yerde, tanrıça Diana'ya adanmış bir tapınak vardı. Tanrıçanın niteliklerinden biri olan ''kız'' sözcüğünün gr. karşılığı olan bartenos'tan dolayı, ilçeye, sonraları Bartın dendi. (Sayfa: 74) * #İsmetZekiEyuboğlu #GenişletilmişVeGüncellenmişYeniBasım #TürkDilininEtimolojiSözlüğü #SayYayınları #ArapAcemDilleri #UralAltay #HintAvrupa #Arapça #Latince #Grekçe #Acemce #Almanca #Türkçe #Sözcükler #Kökler #Ekler #Bartın #Bartanos #TanrıçaDiana *
İsmet Zeki Eyüboğlu
İsmet Zeki Eyüboğlu
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Barak
tr. bar (büyük, iri) dan bar-a-k/barak (anlam genişlemesiyle: çok tüylü, büyük tüylü köpek.). Anadolu Türkçesinde barak/tüylü, kıllı, çuha, kebe. Tüylü av köpei, ağaçlara dolanan büyük asma (TS). Barak/bağlarda yaşayan bir bitki asalağı, böcek, tırtıl. Çiçek bozğu, çopur. Katışık (SDD). Barak Baba (öl. 1308) Anadolu'da yaşamış, şaşırtıcı giyimi, davranışlarıyla ilgi toplayan bir eren. Bu adı alması, çok köpek beslemesinden olsa gerek (saçını, sakalını, bıyığını, kaşlarını kazıdığından ''tüylü'' anlamına gelemez)..
Reklam
Banyo
itl. bagno (yıkanma) dan, banyo. Okunuş biçimi değişmedi. Fr. bain yıkanma, baigner (yıkanmak), alm. Bad (en), tr. yunma, yıkanma, çımma.
BANKINOT/BANKANOT
ing. bank-note (banka belgesi, bankanın verdiği geçerli belge) tan bankınot/bankanot (Anadolu Türkçesinde kâğıt para karşılığı söylenir).
Baklava
ar. bakl/bakla (bk.) dan bakla-vi/baklavi/baklava (kök anlamı: bakla biçiminde kesilip pişirilen. Anlam genişlemesiyle bilinen hamur tatlısı.). Türkçede baklağı, baklağı, baklavı gibi söylenişlerine aldanılarak tr. sanılmıştır, oysa Türk dilinde bakl/bakla sözcükleri yemeklik yeşil bitki anlamına gelen ar. bakl'dan alınmıştır. Baklavacı, baklavacılık, baklavalık.. (Sayfa: 68) * #İsmetZekiEyuboğlu #GenişletilmişVeGüncellenmişYeniBasım #TürkDilininEtimolojiSözlüğü #SayYayınları #ArapAcemDilleri #UralAltay #HintAvrupa #Arapça #Latince #Grekçe #Acemce #Almanca #Türkçe #Sözcükler #Kökler #Ekler #Baklava #Baklavacılık #Baklavalık #Bakla #Baklağı #Baklavı *
İsmet Zeki Eyüboğlu
İsmet Zeki Eyüboğlu
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Aynen
ar, ayn (göz, kaynak, tıpkı)dan ayn-en/aynen olduğu gibi, gözle görüldüğü gibi, kaynakta olduğu gibi). Ar.da en, an ekleri özdeşlik, ilgi, görelik bildirir (sözgelişi: şifahen/sözlü olarak, tahriren/yazılı olarak, ahiren/sonradan, gıyaben/arkasından, o yokken)..
Reklam
AYIRAN
tr. ayırmak (bk.) tan ay-ı-ran/ayıran (özellikle fizikte ışınların yalın öğelerine ayrılmasını sağlayan araç.) Bu sözcük yoğurtla yağın birbirinden ayrılması sonucu oluşan ayran (bk.) dediğimiz sözcükle özdeştir. Biricik ayrım ayran'ın içecek nesne olmasındadır. Nitekim ayran sözcüğünün doğrusu da ayıran'dır, 'ı' sesi düşmüştür. Ayırıcı, ayırım, ayırma (hepsi de ayırmak'tan).. (Sayfa: 56-57)
AŞIK II:
''tr. aşuk (aşmak'tan)tan aşık. Türk dilinde, genellikle, aşık kemiği biçiminde söylenir. Topuğun dışa taşan, kabarık kemiğine verilen ad. Bu adı almasının nedeni, kemiğin dışa doğru çıkık, aşkın olmasıdır.'' (Sayfa: 44) * ATEŞ: * fars. âteş (parlaklık, aydınlık. Doğrusu âtış'tır) ten ateş. Anadolu Türkçesine, eski Zerdüşt inançlarının etkisiyle, ateşin kutsal sayılması, onunla ilgili adak yerlerinin, ocakların yapılması sonucu geçti. Eski Türklerde de od/ot (ateş) kutsaldı. Bugün Anadolu'da da ateş, ocak, kutsal sayılır, saygı görür. (Sayfa: 48) * AYESER * yun, Aya Sergios (Ermiş Sergios) adından Ayeser (Trabzon yöresinde Ağustos ayında düzenlenen bir dernek). Çalgılı-eğlenceli, içkili olarak düzenlenen bu dernek yörede yaşayan Hıristiyan azınlıklardan kalmıştır, günümüzde de eskisi gibi sürdürülür, ancak yörede Hıristiyan kalmadığından yalnız Müslümanlarca kutlanır. (Sayfa: 55) * #İsmetZekiEyuboğlu #GenişletilmişVeGüncellenmişYeniBasım #TürkDilininEtimolojiSözlüğü #SayYayınları #ArapAcemDilleri #UralAltay #HintAvrupa #Arapça #Latince #Grekçe #Acemce #Almanca #Türkçe #Sözcükler #Kökler #Ekler #Tanrı #İlah #İbranice #Aşık #Aşil #Topuk #AşukKemiği *
İsmet Zeki Eyüboğlu
İsmet Zeki Eyüboğlu
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Aruz
şiir ölçüsü, acemi deve, yöre, Mekke-Medine yöreleri, bulut, dar yol, at (Ter. Kam.). * Aruz denen şiir ölçüsünü, İmam Halil adlı birisinin, deve yürüyüşündeki uyumu örnek alarak, düzenlediği kanısı yaygındır. Oysa bu kanı doğru değildir. Aruzun islamlıktan çok önce çölde yaşayan konar-göçer Arap ozanlarınca kullanıldığı biliniyor. Bu nedenle İmam Halil gibi kimsece bulunması olanağı yoktur. Aruz kavramının içerdiği şiir ölçüsü, İ.Ö. 1250'de yazıya geçirilip bir örneği elimizde bulunan Gilgameş Destanı'nda uygulanmıştır. Bu ölçüyü uygulayan ozanın adı da Sin Likke Unnini'dir. Adı geçen yapıtın ölçüsü ''recez bahri''den, aruzun bölümlerinden biridir. (Gilg. Des. S. 7, 1944, Landsberger). Ayrıca (TDD, sayı 310, ÖAA.).. (Sayfa: 41) *
İsmet Zeki Eyüboğlu
İsmet Zeki Eyüboğlu
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
AYESER
yun, Aya Sergios (Ermiş Sergios) adından Ayeser (Trabzon yöresinde Ağustos ayında düzenlenen bir dernek). Çalgılı-eğlenceli, içkili olarak düzenlenen bu dernek yörede yaşayan Hıristiyan azınlıklardan kalmıştır, günümüzde de eskisi gibi sürdürülür, ancak yörede Hıristiyan kalmadığından yalnız Müslümanlarca kutlanır.
ATEŞ:
fars. âteş (parlaklık, aydınlık. Doğrusu âtış'tır) ten ateş. Anadolu Türkçesine, eski Zerdüşt inançlarının etkisiyle, ateşin kutsal sayılması, onunla ilgili adak yerlerinin, ocakların yapılması sonucu geçti. Eski Türklerde de od/ot (ateş) kutsaldı. Bugün Anadolu'da da ateş, ocak, kutsal sayılır, saygı görür.''
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.