Tren durdu. Yandık, dedi Mercier, bu tren her istasyonda duruyor.
Tren yeniden harekete koyuldu.
İnebilirdik, dedi Camier, şimdi artık çok geç.
Bir sonraki durakta, benimle birlikte inersiniz, dedi yaşlı adam.
Bu her şeyi değiştirir, dedi Mercier.
Ah, siz, sonsuzcasına uzanan yollar! Ne güzelsiniz! Kaç kez boğulmak, yok olmak üzereyken sizlere sarıldım, sonsuz cömertliğinizle çekip çıkardınız, kurtardınız beni! Bütün o büyüleyici düşlerimi, ozanca hayallerimi hep sizinleyken yaşadım!
~•~
İstikbal sahibi olmak istikamet sahibi olmaktır. İstikâmetimizin, 'hayrımıza mı mahvımıza mı?' olduğunu bilmek için istikbâlimizin nerede olmadığını bilmek zorundayız. Bunun için istikbalin kaynağına doğru yolculuk etmek, dilin mesajlarını almak yeterli olacaktır.
~•~
Sayfa 105 - Olgun VERİM-Müstakbel Ev Nerede?Kitabı okudu
Kalp sağlığını bozan bir diğer davranış da insanın te menni denizinde yolculuğa çıkmasıdır. Temenni, sahili ol mayan bir denizdir. Bu, iflas eden kimselerin yolculuk ettikleri denizdir. Bu nedenle "Temenni, müflislerin sermayesidir." denilmiştir. Bu denizde yolculuk yapanların eşyalan, şeytanın kandırmalarından ve gerçekleşmesi imkânsız beklentilerden ibarettir. Asılsız hayal ve yalancı umut dalgaları bu geminin yolcularıyla, köpeklerin leşlerle oynadığı gibi oynar. Bu tür hayal ve ümitler, dış dünyadaki somut gerçekleri elde etme amacından yoksun, sadece zihnin sınırlan içine hapsolmuş umutların peşinden koşan, aşağılık ve sefil insanlann sermayesidir. Bunların her birinin kendine göre bir hayali ve temennisi vardır: Kimi otorite ve güç sahibi olmayı, kimi dünyayı gezip dolaşmayı, kimi servet sahibi, bir zengin olmayı, kimi kadın ve uşaklarının olmasını ister. Onları hayalinde canlandıır; kendini onları elde etmiş gibi hayal eder ve bunların zevkini çıkarmaya başlar. Derken bu hayali dünyadan birdenbire uyanır ve kendi gerçeğiyle karşılaşır.