Korlan
@korlan
Kurt bulaşmıştı bakışlarına, bu yüzden Acun'un en etkileyici silahıydı gözleri. Ve beraber dolaşsın istemiştim ruhumuz, Asya'nın Bozkırlarında...
Korlan bir yorumu yanıtladı.
“Elveda Issık Göl, bitmemiş türküm benim. Seni nasıl beraberimde götürmek isterdim bilemezsin.Mavi sularını, sarı topraklı sahillerini. Ama yapamam bunu.Nasıl sevdiğim kadını beraberimde götüremiyorsam, seni de götüremem.”
Cengiz Aytmatov’un Al Yazmalım Selvi Boylum adlı hikâyesinde, olaylar bir gazetecinin ağzından anlatılmaya başlanır. Aytmatov’un bir çok hikâyesinde olduğu gibi bu eserde de geçmişe dönülür ve yaşananlar başlangıcından itibaren bir kaç kahramanın ağzından nakledilir. Bu eserdeki gazeteci; İlk Öğretmen veya Cemile hikâyesindeki ressam çocuktan farklı olarak, olayların tamamen dışında bir kişidir ve zaten onun hikâyedeki fonksiyonu tarafsız bir gözlemci olmaktan ibarettir.
Gazeteci, mesleği dolayısıyla geldiği Tien Şan bölgesinde görev yaparken acele merkeze çağrılır. O esnada vasıta bulması imkânsızdır. Hikâyenin aslî kahramanlarından kamyoncu İlyas, kamyonuyla benzincinin önünde park etmiştir. Gazeteci, ondan kendisini merkeze götürmesini rica eder. Ancak İlyas, gazetecinin tüm ısrarlarına ve para teklifine rağmen onu götürmeyi reddeder. Adam, yoldan geçen başka bir kamyonla merkeze gider; fakat İlyas’ın bu davranışına da bir mana veremez. Kısa bir süre sonra trenle Oş bölgesine giderken İlyas’la karşılaşır ve İlyas o günkü davranışının sebebini izah edip özür diledikten sonra “Şoförün Hikâyesi” adını taşıyan bölümde, gazeteciye kendi ağzından hikâyesini nakletmeye başlar.
14 önceki yanıtı göster
İlyas’a gelince, o Asel’i ve ona dair her şeyi geride bırakmıştır artık. Hayata yeniden başlayacaktır. Ayrılacağı gün, göle giderek tepenin üzerinde durur ve Issıkgöl’e, bitmemiş türküsüne veda eder. Issıkgöl’e seslenerek, gittiği yere onun mavi sularını, topraklı sahillerini da beraberinde götürmeyi istediğini söyler. Ama nasıl ki al yazmalı selvi boylu yârini beraberinde götüremiyorsa Issıkgöl’ü de götüremeyecektir. Bundan sonra İlyas, Issıkgöl’e, bitmemiş türküsüne, al yazmalısına sonsuza dek “elveda” diyecektir. Hikâyede Issıkgöl ile Asel arasında bir bağ kurulduğu görülmektedir: İlyas Asel’e de, Issıkgöl’e de “bitmemiş türküm” diye seslenir.
2 sonraki yanıtı göster
Korlan bir yorumu yanıtladı.
Yıllık izine ayrılır ayrılmaz hasta oldum. Ne kitap okumak ne müzik dinlemek geliyor içimden. Sadece gün boyu yatakta vakit geçirmek istiyorum...
Allah şifa versin, geçmiş olsun. Gün boyu yatakta kitap okunabilir:) hem okumak şifa dır derler...
O kadar derin bir baş ağrım var ki elime almak istemiyorum resmen ☺️
1 sonraki yanıtı göster
Okur Takip Önerileri
Korlan bir yorumu yanıtladı.
İkisi de gerçekten harika kitaplar. Sırayla ikisini de okumanızı tavsiye ederim. İki kitap da insanda derin düşünceler uyandırıyor.
Korlan bir yorumu yanıtladı.
Hava tam hıçkıra hıçkıra ağlamaya müsait. Duygusal bi kitap okuyayım boşa gitmesin..
Benim de birilerine çatasım var. Gidiyim de uslu uslu oturan kuzenime yastık atayım
Sabahtan beri kavga halindeyim. Seni o kadar iyi anlıyorum ki
1 sonraki yanıtı göster
Korlan bir yorumu yanıtladı.
Nedendir bilmiyorum ama 
Franz Kafka okurken çok yoruluyorum sürekli elimden kitabı bırakmak istiyorum...
aynısı Stefan Zweig okurken oluyo bazen ara verip nefes almaya ihtiyaç duyuyorum
Zweig daha anlaşılır geliyor bana ama Kafka okumak gerçekten yorucu. Herkesin okuma durumu farklı işte...