Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Babam dünyada iki çeşit insan olduğunu söylerdi,” diye fısıldadı Kaladin, sesi çatlaktı. “Derdi ki can alanlar vardır. Ve can kurtaranlar.” Syl başını yana eğerek yüzünü buruşturdu. Bu türdeki konuşmalar onun kafasını karıştırıyordu, soyutlamalarla arası iyi değildi. “Ben onun haksız olduğunu düşünürdüm. Ben üçüncü bir grubun da olduğunu düşünürdüm. Kurtarmak için öldüren insanlar.” Başını salladı. “Ben bir salaktım. Üçüncü bir grup var, büyük bir grup ama benim sandığım şey değil.” “Ne grubu?” dedi Syl dizine oturarak, kaşları yukarı kalkmıştı. “Öldürülmek veya kurtarılmak için var olan insanlar. Ortadaki grup. Ölmek veya savunulmak dışında hiçbir şey yapamayanlar. Kurbanlar. Ben de bundan ibaretim.” Başını kaldırıp ıslak kereste deposuna baktı. Marangozlar işlenmemiş ahşabın üstüne tenteler atıp, paslanabilecek aletlerini de yanlarında götürerek çekilmişlerdi. Köprücü kışlaları deponun batı ve kuzey kenarları boyunca uzanıyordu. Köprü Dört’ünki diğerlerinden biraz daha uzağa kurulmuştu, sanki kötü şans kapılabilecek bir hastalıkmış gibi. Kaladin’in babasının diyeceği şekliyle temas ile bulaşıcı. “Öldürülmek için varız,” dedi Kaladin. Gözlerini kırparak Köprü Dört’ün hissiz bir şekilde yağmurda oturan diğer elemanlarına bir göz attı. “Eğer zaten ölmüş değilsek.”
Reklam
EDİRNE MEBUSU ŞEREF BEY’E Şeref Bey, Şimdiye kadar Millet Meclisinde sesinizin çıktığını hiç işitmemiştik. Halbuki 21-kânunusani-1934 tarihli Hâkimiyeti Milliye de, bana dair yazdığınız yazıda eski bir müverrih gibi konuşuyorsunuz. Tarihten salâhiyetle dem vurmanın moda olduğu şu zamanda, sizin de hiç bir ilmî salâhiyetiniz olmadan bu mevzua
Ama beklentiler kaliteli tabaklar gibidir. Ne kadar sıkı kavrarsan kırılmaya o kadar meyillidirler.
“Bazı soruların herhangi bir doğru cevabı yokmuş gibi görünüyordu. Sadece bir sürü yanlış cevap vardı.”
Toprakların üzerinde uzun bir gölge var, batıya uzatmış karanlık kanatlarını. Kule sarsılıyor; kıyamet yaklaşıyor kralların mezarlarına. Ölüler uyanıyor; Yeminlerini bozanların saati geldi: Erech Taşı'nda duracaklar yeniden ve duyacaklar tepelerde yankılanan boru sesini. Kimin borusu? Kim çağıracak onları gri alacakaranlıktan? Unutulmuş insanlar mı? Bağlılık yemini ettikleri kişinin varisi, Zaruret karşısında, gelecek Kuzey'den: Kapı'dan geçerek girecek Ölülerin Yolu'na.
Reklam
“Sizi yiyip bitirmesine izin vermediğiniz sürece savaştığınız zaman umursamak iyidir.”
1.000 öğeden 761 ile 770 arasındakiler gösteriliyor.