İslam siyaset felsefesinin kurucu düşünürlerinin başında hiç kuşku yok ki Farabi bulunmaktadır. İslam dünyası ve felsefeye yapmış olduğu katkı sebebiyle ‘Muallimi Sani’ ünvanına layık görülmüştür. Platon ve Aristoteles’in düşüncelerinden etkilenmiştir. Bu etkiler ideal devletin nasıl olması gerektiğinde görülecektir. Farabi’nin siyaset felsefesine göre erdem ve mutluluğun kazanılmasıyla ancak ideal devlet kurulabilir. Erdemin iyi tanımlanabilmesi için de biricik neden mutluluğun kazanılmasıdır. Bunun kazanılması için de devletin iyi ve doğru yönetilmesi gerekir. Farabi’ye göre insan, iyi yönetilen bir toplumda başkalarıyla iyi ilişkiler içinde yaşadığı, doğru ve adil yönetildiği zaman ancak erdemli olur. Bu yüzden de toplumu yönetme işinden sorumlu olan insanlar hakikat bilgisine sahip olan insanlardır. Farabi’ye göre felsefi bilgelik olmadan, evrenin kaynağına ve anlamına dair bilgiden yoksun bulunduğunda, insan için yasa yapmak söz konusu olamaz. Yasasız bir toplumda da düzen kurulamayacaktır. Hal böyle olduğundan, insanlar için kurtuluşun tek yolu filozofların kral ya da kralların filozof olmalarıyla, yani siyasi iktidar ile bilgeliğin birleşmesiyle mümkün olabileceğini söyleyen Platon’dan sonra, Farabi’de felsefi bilgelikle iktidarı birleştirecektir. Ancak şunu da belirtelim ki Farabi de filozofun yerine peygamber düşüncesi daha hakimdir. Filozof ve peygamberi ayıran özellik, peygamberin tanrısal güce sahip olmasıdır. Farabi de böylesi yetkin idareciler, yani peygamberler tarafından idare edilen ve yasalarla bu yönetimi sağlayan toplum, erdemli şehir ve ideal devlet olarak tanımlanır.