(Alıntı içerir)
Yal..nı…zız...
“Kendi kendimden nefretimin sardığı bir dünyada yalnızım.”
Başka hiçbir şey istemez. Kendi -kendimden - nefretimin -
sardığı - bir - dünyada - yalnızım. “Sardığı fena. Kendi
kendimden nefretimin çevrelediği. Hayır. Kendi kendimden
nefretimin çevrelediği ve çirkinleştirdiği bir dünyada. Kendi
kendimden nefretimin
Her akıllı adam kendini frenle idare eder; fakat ben patron, değerim buradadır, frenimi çoktan attım, çünkü korkmuyorum. Sanki kendimi uslu idare etsem kırılmayacak mıyım?
Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilirmisin? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. Sonuna kadar git be insan, avara et ve korkma! Tanrı, baş şeytandan çok yarım şeytandan iğrenir.
Komşumuz ihtiyar bir Türk olan Hüseyin Ağa çok yoksuldu, hanımı, çocukları da yoktu. Akşam eve geldi mi, avluda diğer ihtiyarlarla oturur, çorap örerdi. Ermiş bir adamdı Hüseyin Ağa. Bir gün beni dizlerine aldı; hayır duası eder gibi elini başıma koydu; Aleksi dedi, "Bak sana bir şey söyleyeceğim, küçük olduğun için anlamayacaksın, büyüyünce anlarsın. Dinle oğlum, Tanrı`yı yedi kat gökler ve yedi kat yerler almaz; ama insanın kalbi alır, onun için aklını başına topla aleksi, hiçbir zaman insan yüreğini yaralama."