''...tam tersine yenilgimin tadını çıkardım uzunca bir zaman. tıpkı çıktığım yolculuklar gibi, görüştüğüm insanların sayısını da seyrelttikçe seyrelttim. kendimle kendim arasında gidip gelen yeni bir yol açtım. günler, niçin uzadığını, niçin kıvrıldığını bilmediğim bir sarmaşık gibi dolanıp durdu boynuma. dünya, bensiz de dünyaydı, darılmadım''
Ali ayçil
Israrla elime tutuşturulan, mutlaka okumamı tavsiye edilen, asla pişman olmadığım, bana çok şey kattığını düşündüğüm kitap. Kendimi geliştirmeye, araştırmaya, öğrenmeye ve daha çok seyahat etmeye teşvik eden, akıp giden, bir muhabbet.
- Tartışmaktan ne zevk alıyorlar? Hiçbir zaman biri öbürünü ikna edemeyecek.
+ Evet, gerçekten de, sırf karşındakinin neyi kanıtlamak istediğini anlayamadığın için hararetle tartıştığın durumlar çok olur.
İkisi de rol yapmayıp, samimi konuşma denilen şeyi yapsalar, yani sadece tam olarak düşündüklerini ve hissettiklerini birbirlerinin gözlerine bakarak söyleyebilselerdi keşke. (…) Fakat bu şekilde yaşamak olanaksızdı. Bu yüzden hayatı boyunca yapmaya çalıştığı, ama yapamadığı bir şeyi, yapılmadığı takdirde yaşamın olanaksız olduğu bir şeyi yapmaya, düşündüğünden farklı bir şey söylemeye çalışıyordu ve sürekli olarak bunun ikiyüzlülük olduğunu, onun bunu anlayacağını ve kızacağını hissediyordu.
Levin, gereksiz yumuşaklıkları ve uysallıklarıyla can sıkıcı olan insanların aşırı titizlikleri ve alınganlıklarıyla çok kısa bir sürede çekilmez hale geldikleri sonucuna varalı çok olmuştu.