Kitabın konusu basitçe açıklamak gerekirse taşrada zor bir hayat geçiren baş karakterimiz taşradan ve evlatlık verildiği aileden kurtulmak için imparatorluk çapında düzenlenen askeri bir okula girmesi ve bu sınavı kazanmasıyla başlıyor. Tabi okula girer girmez aşağılamaya, ırkçı tutumlarla akademiyi bitirip asker olmak istiyor. Girdiği akademide dövüş, strateji, doktorluk, irfan gibi bölümler var. Bunlardan birine girmek zorunda eğer giremezse akademiden atılma tehlikesi var. Gel gelelim zor bela da olsa bu sınavlardan başarılı olup irfan sınıfına giriyor. Öğrenciler eğitime devam ederken savaş patlak veriyor ve 18-20 yaşlarında olan eğitimlerini tamamlamadan savaş alanına sürülüyor ve buradaki yaşananlar kendi benliklerini bulmaya çalışıyorlar. Aslında kitabın konusu güzel ama akademi sınavı çok önemli deniliyor ama içerdikleri çok kısa tutulmuş. Okul sekansları, karakterler çok akılda kalıcı değil sadece 2 kişinin adını biliyorsunuz. Kitapta bazı yerlerde aklınızda bir yer belirmiyor karakterler için de öyle sadece okuyoruz jest mimikleri bile kafamızda canlanmıyor. Serinin geri kalan 2 kitabını büyük ihtimal okumayacağım. Hayatımızda yer edinen karakterler maalesef bu kitapta yer almıyor.
Hiç kimse tarafından korunup kollanmamış. Hep kendi başının çaresine bakmış. Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz, mesela... Mesela sizinki gibi olmaz.