Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fernur

Sabitlenmiş gönderi
Tenhalığı seviyorum, sık görüşülmeyen ama bağı da koparılmayan dostlukları, sakin mekanları, az rastlanılmayı, kendimle kalmayı, kendimi saklamayı ve de sınırlarımı.
Reklam
Kişinin Beden ve Hislerinin Deneyimlenmesi
Çoğu insan endişelerini örtebilmek için sürekli olarak meşguldür; onların eylemciliği kendilerinden kaçmanın bir yoludur. Hareket etmedikleri takdirde bir şeyler ters gidecekmiş ya da meşguliyet kişinin ne kadar önemli olduğunun bir kanıtıymış gibi sürekli acele ederek yalancı ve geçici bir canlılık hisseder.
Endişe Nedir?
O halde görevimiz kendimize dair algımızı güçlendirip çevremizdeki karmaşa ve şaşkınlığa rağmen ayakta durmamızı sağlayacak içsel güç merkezimizi bulmaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Endişe Nedir?
Nasıl ki az önce verdiğimiz örnekteki yüksek ateş, bedensel gücümüzle enfeksiyona neden olan mikroplar arasında süren mücadelenin belirtisi belirtisi ise, endişe de bir tarafta birey olarak gücümüzle, diğer tarafta birey olarak varlığımızı silip atmak isteyen tehdit unsuru arasındaki mücadeledir. Bu tehdit galip geldikçe öz farkındalığımız kuşatılır, teslim olur, yiter. Oysa içsel gücümüz ne kadar çoksa, yani hem kendimize hem de etrafımızdaki nesnel dünyaya dair farkındalığımızı koruma becerisi ne kadar yüksekse tehditten o denli az etkileniriz. Bir tüberküloz hastası için ateşi yüksek olduğu sürece umut vardır fakat hastalığın son evresinde beden tabiri caizse “pes ettiğinde” ateş düşer ve çok geçmeden hasta ölür. Benzer şekilde, birey ve ulus olarak günümüzde karşılaştığımız güçlüklerin üstesinden gelme umudumuzun yittiğine işaret edecek tek şey, o umursamazlığa teslim olarak endişemizle yapıcı bir şekilde yüzleşmeyi beceremeyişimiz olur.
Endişe Nedir?
Nasıl ki ateşlenmek bedenin fiziksel güçlerini toplayarak enfeksiyona, örneğin tüberküloza karşı bir mücadeleye girişini göstergesi ise, endişe de psikolojik ya da dinsel bir mücadelenin kanıtıdır.
Reklam
Endişe Nedir?
Nasıl ki endişe öz farkındalığımızı yok ediyorsa, kendimize dair farkındalığımız da endişeyi yok edebilir. Bir şeye karşı durup onu alt etme olasılığımız da o denli artar.
Endişe Nedir?
Kişi kendini tehdit altında hisseder ancak bu tehdit sanki bir hayaletten gelmektedir; düşmanının nerede olduğunu, onunla nasıl mücadele edeceğini, ondan nasıl kaçacağını bilmez. Bilinçaltındaki bu çatışmalar genellikle kişinin geçmişinde kalan ve kendini yüzleşecek kadar güçlü hissetmediği bir tehdit sonucunda ortaya çıkar; çocuklukta baskıcı ve sahiplenici bir ebeveynle mücadele etmek ya da kendini sevmeyen anne babayla karşı karşıya gelmek zorunda kalınması gibi. Nevrotik endişe ile başa çıkmanın yolu kişinin korktuğu o asıl deneyimi ortaya çıkarıp ardından normal endişe yahut korku hisleriyle mücadeledeki yöntemleri uygulamaktadır. Ağır nevrotik endişe vakalarında atılacak en mantıklı ve doğru adım profesyonel psikoterapi desteği almaktır.
Endişe Nedir?
Günümüz toplumunda çoğu insan için baskın değerler beğenilmek, kabul görmek ve onaylanmak olduğuna göre, çağımızda en büyük endişe kaynakları beğenilmemek, dışlanmak ya da onaylanmamakta.
Endişe Nedir?
Yoğun endişe, insan hayvanına miras kalmış en acı verici duygudur. Shakespeare’in dediği gibi, “Şimdiki tehlikeler, geleceğe dair kurgulardan daha az tehlikelidir” ve insanların kurtarılıp kurtarılmayacaklarını bilmemenin yarattığı şüphe ve belirsizlik duygularıyla sürekli yüzleşmektense cankurtaran filikasından atlayıp boğuldukları görülmüştür.
Endişe ve Benliğe Tehdit
Endişenin yapıcı bir şekilde kullanabilmesi için öncelikle hem bireysel hem de toplumsal düzlemde vahim durumumuzu kabullenerek onunla yüzleşmemiz gerekir.
Reklam
Endişe ve Benliğe Tehdit
Kısacası endişe, büyük veba salgınının (insan sağlığının ve refahının en büyük düşmanı) günümüze uyarlanmış halidir.
Endişe ve Benliğe Tehdit
Günümüzün en büyük sorunu; aptalların kendilerinden son derece emin, zekilerin ise sürekli şüphe içinde olmalarıdır.
Yalnızlık
Her insan kendi gerçekliğine dair hislerinin çoğunu, başkalarının kendisi hakkında söylediklerinden ya da düşündüklerinden edinir. Çoğu modern insanın gerçeklik duygusu konusunda başkalarına olan bağımlılıkları öyle bir noktaya varmıştır ki onlar olmadan var olma hissini yitireceklerini düşünürler.
Yalnızlık
Yalnız kalma korkusunun temelinde kendimize dair farkındalığımızı yitirme endişesi vardır. İnsanlar uzun süre boyunca etraflarında konuşacak kimse yahut ses çıkaran bir radyo olmaksızın yalnız kaldıklarında "boşlukta" hissetmekten, sınırlarını yitirmekten ve kendilerine yön vermelerini sağlayacak hiçbir şey bulamamaktan korkarlar.
Yalnızlık
On yedinci yüzyılda Pascal insanların kendilerini meşgul etme çabalarını fark etmiş ve bu meşguliyetlerin büyük çoğunluğunun, insanların kendilerine dair düşüncelere kapılmamasını sağlamak için ortaya çıktığını belirtmiştir.
Yalnızlık
Günümüz toplumunda insanın birtakım yerlere davet edilme ihtiyaçlarının ya da çağırdıkları kişinin davete katılmasını istemelerinin altında da yalnız kalma korkusu yatar. "Güncel kalma" baskısı; insanların başkalarıyla bir arada olduklarında aldıkları keyif ve hissettikleri samimiyet, edindikleri duygu, düşünce ve deneyim zenginliği gibi gerçekçi dürtülerden çok daha baskın çıkıyor.
345 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.