•• Sonuçta, Sohrab önerimizi açıkça kabul etmedi. Geri de çevirmedi. Ama sargılar açılıp da hastane önlüğü çıkartılınca, binlerce ana-babasız, evsiz Hazara'dan biri olduğunu anladı. Başka seçeneği var mıydı? Nereye gidebilirdi? ••
Kitaptaki en çok etkilendiğim bölüm ile başlıyor ve kendi kendime soruyorum; dünya üzerinde kaç bin tane Sohrab, Ali veya Hasan var? Ya da kaç yüz bin tane? Sayılabilir mi ya da onlar için, bizim için herhangi bir şey yapılabilir mi?
*
Limon Ağacı, Duyguların Rengi ve en nihayetinde Uçurtma Avcısı... Bu kitapları herkes ama herkes okumalı bence. Dünyada bizim bilmediğimiz, göremediğimiz, tahmin bile edemeyeceğimiz yüzlerce olay yaşanırken bu tepkisizlik niye?
*
Zaten kitabın ününü bilmeyen yoktur. Övmeye gerek yok ama bu kadarı bekliyordum desem yalan olur. Ve yalan bu dünyadaki en büyük günahtır. Kitap da tam olarak bunun üzerine. Baba bile; Hasan'a, Emir'e yalan söyler. Taliban da Afgan halkına.
*
Son olarak şu cümleyine yazmak istiyorum:
Senin için bin tane bile yakalarım.