Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
304 syf.
10/10 puan verdi
Şiirleriyle tanıdığımız Yılmaz Odabaşı, Yenik Serçe adlı şiirinden çıkıp gelen Nevin ve Sıkıyönetim koşullarında kendine bir yol çizmeye çalışan genç bir adamın hikayesiyle çıkıyor karşımıza.Kitap adını Cemal Süreya'nın o harika şiirinden alıyor. ŞARKISI BEYAZ.. Hem siyasi hem aşk romanı diyebiliriz kitap için.Hayli başarılı bir roman
Şarkısı Beyaz
Şarkısı BeyazYılmaz Odabaşı · Öteki Yayınları · 2018468 okunma
Konforuma beste yaptım. Gittim adımı bir duvara yazdım. Topuklu ayakkabılarımı elime almış kırmızı eteğimi rüzgârâ şahlandırır gibi Biraz anlaşarak ayrılmış gibi - Ben de her insan gibi Mora - Yola çıktım.
Sayfa 146 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bir festival gibi olurdu büyümek. Her yıl bir yolunu bulur gülümseyerek yaşlanırdım.
Sayfa 161 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Bir müzik çalardı, Tabanına sığınmış ayak parmaklarım kendi treninden kaçar gibi durduğum yerlerden uzaklaşırdım O günün tek öğünü müzik olurdu Mesela -her notanın bir nedeni vardı Hepsine açıktım ben. Ne zaman bir şarkı çalsa Birini severken ben ve açığım havada asılı kalırdım. Bazen birinin üstüne atılan Bir suç gibi kalırdı samimiyetim Sırtımı uykuda dönüyorsam yalnızlığı anlamam zaman alırdı hep…
Sayfa 160 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Mi Minör 2
Bekledik. Durduk. Bir gelenimiz yoktu. bilmiyorduk biz tabii. Yalnız gidecek olanın gölgesi vurur cama… Bazı evlerin ışıkları
Sayfa 123 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Mi Minör
Bir evde bütün ışıklar sönüyorsa bir bebek misler gibi uyuyordur. Ve söylenecek sözler tüm rock’n roll telaşlara rağmen o gece söylenmiyordur işte. Bir evde uyku saatini üşümek söylüyorsa geriye sarılmak kalıyor mu ne ?
Sayfa 120 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Reklam
“Şimdi blues bir ninni güneşe rağmen karanlık kalmış bir tenin elini tutuyor işte” Bayan Kundura
Sayfa 119 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Yaşamak Sen dibini görene kadar gittiğinde seni,sana kadar bekleyen içtenliğindir.
Sayfa 90 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Geniz Anası
Ne zaman ki dünya üzerinde güçlü olduğunu bilip ne denli değersizleştiğime tanıklık etsem kimi sözcüklerin… İçimden çoğalıp içime doğru akan bir sel yaş’lanır. O zaman -ki işte bilirim: Sözcüklerin anlamlarıyla birlikte insanın içine doğru ağırlaşmasında yaşamak’la alakalı gizemli bir tutku var. Sözcüklerin dibe çöktükleri yerde ziyaretçilerle göz göze gelmesi ‘tesadüf’ değildir aslında.. Bir gün yerin dibine girersem tam da böyle olsun isterim utancım..
Sayfa 71 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Gece yeşil bir kadın çöpe yıldızları boşaltıyordu Hemen bir dilek tuttum Mora. Bir dilek tuttum. Çöp tenekesinin içinde burnum acıyana kadar gökyüzüne baktım. Bir şey oldu o an’da- Dilimi dilerim de gezdirdim Etlerim kabardı sıradışılığıma. İstemeyi olmasından çok sevmiş gibi fedâkarlığımı tükürdüm yere. Konforuma beste yaptım. Gittim adımı bir duvara yazdım. Topuklu ayakkabılarımı elime almış kırmızı eteğimi rüzgârâ şahlandırır gibi Biraz anlaşarak ayrılmış gibi Ben de her insan gibi Mora - Yola çıktım.
Sayfa 146 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bugün günlerden Çarşamba Gözlerim halka açık bulvar gibi Ayağımda tabanı plastik bir pabuç Midesi boş kalacak bundan sonra Bütün yalnızlık naralarından kovuldum Sokakların adını biliyorum Evlerin bazıları gri Ve geceleri yalnız yürüyorsam bu yolda bazı evlerin rengi sevmekten de eski.
Sayfa 64 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Ve aklımdan çıkmayan an'lara rağmen büyümeyi isteyen büyümeyi bekleyen henüz yaşamamışken daha başlamamışken! gelmeyeceğini bildiği biri gibi özler özlediklerini küçük kazalarla öldüren bir çocuk katili gibi oturur yaşlanırdım. Büyümek gözümden akardı kendimden eksilişini daha çeneme varmadan anlardım.
Sayfa 162 - İnkılâpKitabı okudu
Bir festival gibi olurdu büyümek. Her yıl bir yolunu bulur gülümseyerek yaşlanırdım.
Sayfa 161 - İnkılâpKitabı okudu
192 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.