》Yıl 1968. İstanbul sokaklarındayız. O zaman da mı otobüsler hep kalabalıktı? Dolmuş şoförleri o zaman da mı para üstü vermeyi unuturdu? O zaman da çalışmak zorunda olan çocuklar vardı değil mi? Yoksulluk, ezilen insanlar, yaşam mücadelesi o zaman da vardı değil mi?
》Tramvaylar, eski sokaklar, gazete satan çocuklar, yıkıldı yıkılacak evler ve
BEYAZ LÂLE
Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
BENEKLİ KURDELA
Karnım doyunca, eski defterleri karıştırdım. Sekiz yıldan beri dostum olan Sherlock Holmes’un yöntemlerini incelemekteyim. Notlarıma göz gezdirdiğim zaman, olağanüstü yetmiş meseleye rastlıyorum. Feci, komik, acayip olanları var, ama hiç biri sıradan, basit değil. Sebebi meydanda, Holmes herhangi bir işle uğraşmaz, o para
Orhan Kemal'in kısa ve etkileyici hikayeleri..İstanbul'un garibanlık ve yoksulluk kokan sokakları...bir yanda sokağın argo ama kulağa hoş gelen dili bir yanda ise masumiyetin kendini oluk oluk akarak hissettirdiği olay örgüleri..
Beni en çok etkileyen hikayeleri ise; Mavi Taşlı Küpe, Pazartesi(bugünün siyaset anlayışına çok güzel bir yergi diyebiliriz bu hikayeye) ve Elli Kuruş(okumak erdemiyle yanıp tutuşan ve bunun için mücadele ederken ahlakından ödün vermeyen gazeteci çocuğun samimiyeti)adlı hikayeleridir..
Orhan Kemal bambaşka bir yazar..Geç fark ettiğim ama kendime bütün kitaplarını okumak için söz verdiğim bir yazar..umarım bu sözümü gerçekleştirebilirim...
Okuyalım...Okutalım...
Önce EkmekOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20201,524 okunma