Ele geçireceğimiz tek şey kimi avuntular, kimi duyarsızlıklar olacak, birtakım beceriler elde edeceğiz ve bunlarla aldatacağız kendimizi. Ama asıl önemli olan şeyi, o yollar yolunu bulamayacağız.
Nefes almaya çalıştım ama alamadım ve bedensel olarak kendimden ayrılıp daha da uzaklaştığımı duyumsadım ve tüm bu süre zarfında bedensel olarak havadaydım. Hızla, tüm benliğimle, ayrıldım ve sonra öldüğümü ve insanın öylece öldüğünü samanın hata olduğunu anladım.
Eğer bir gün gururla hayatınız arasında seçim yapmak zorunda kalırsanız, ölmeden ilkini seçin. Çünkü gurur, aşağılanma ve sefaletten hayatın kurtarıcısıdır.
Gurur, özgür yaşama bağlılıkla yaşam anlamına gelir, ancak gururun olmadığı yaşam, ölümden kaçıştan başka bir şey değildir.
...neden gitmediğimi bilemedim. Gitmekti niyetim oysa, olayların nasıl geliştiğini izah etmeye çalıştım ve sonunda kavrayıp gitmeyi gerçekten isteğimi anladı, aramız hemen hemen düzeldi.
+Selam dostum, naber dedi.
-Düşündüm... İyidir dedim.
+Neler yapıyor?
-Düşündüm... Bilmiyorum dedim.
+Evet sen... Hatırlıyorum musun?
-Evet... Evet bazen kendinden bir parçayı; ne kadar acıtsada kesmelisin ki, böylece büyüyebilesin.
Bir yaşa kadar çok içine kapanık biriydim. Dünya sanki beni çevreleyen dar bir çemberden ibaretti ve burada mutluydum, çocuktum. Sonra okul denilen şey başladı. İlk gün çok ağladım... Ve öğretmenime derse başladığı için çok kızdım. Çalışkan bir öğrenci olacak diye yordular bu davranışımı ama yanıldılar. Ben diğer çocuklarla nasıl iletişim
Yücelmiş duygular beyni etkiler. Beyinde yücelmiş duyguları etkiler. Fakat daralmış, giderek güdülere indirgenmiş duyumlar, duyumsamalar hayvanlaşmaya götürür. Güdüler duygusal veyahut düşünsel gelişme yönünde bir işleve sahip olmalıdır. Yoksa güdülere teslim olmuş düşünce bitmiştir.
Zihnimin içini dikkatle araştırdığımda arkadaş olmak, eşit olmak, insanları daha yüce amaçlara yöneltmek gibi soylu duygulara rastlamıyorum. Kısaca ve basit sözcüklerle, insanın kendisi olması her şeyden daha önemlidir.