Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Adaçayının kokusuna mest olan ve bahçesinde yetiştiren kişilerin çok uzun ömürlü, hatta ölümsüz olacağına inanan Romalılar gibi İnce Memed de çıktığı zorlu yolculukta - antiseptik özelliği antik çağlardan beri bilinen- bu hoş kokulu otlar sayesinde ölümsüzlesecektir. Tıpkı kendi yaratıcısının ölümsüzlestigi gibi...
İNCE MEMED 1 Koca Osman eğilerek: "İnce Memedden haberin var mı? Nerelerde olur o?" diye ya­ vaşça korkarak sordu. Koca Osman: "İnce Me m ed," dedi, "benim şahinim. Ben onu aramaya geldim." Sonra, onu niçin aradığını, ne istediğini uzun uzun anlattı. Bu arada konuşmaya Durmuş Alinin kansı da kulak misafirioluyordu. Koca Osman sözünü: "İnce Memed, şahinim," diye bitirdi gene. Diline pelesenk et­mişti bunu. İnce Memed
Sayfa 64 - YKY yayınları subat 2017Kitabı okudu
Reklam
Elini derenin suyunda yıkadıktan sonra, geldi eski yerine oturdu, düşüncelere daldı.Nereye gideceğini , ne yapacağını bilmiyordu. Nereye gitse , bu eli kolu uzun Mustafa Kemal Paşa onu bulamaz mıydı ,bulup da asmaz mıydı ?
Sayfa 398 - YKYKitabı okudu
Muazzam bir tat var betimlemelerinde
Adamın ayağındaki boğa derisinden çarığın tüyleri yavaş yavaş kabardı. Yerinden hiç kıpırdamıyor.  Adamın gölgesi apak denizin üstüne düştü, deniz kıpırdamıyor, ot sallanmıyor, yaprak titremiyor, karıncalar, oraya, apak denizin yanından geçen yollarında durmuşlar, ön ayaklarıyla, hepsi birden tozlanmış gözlerini siliyorlar. Birden sıcak patladı, ışıklar patladı, kurumuş otlar patladı. Nar bahçesi, yamaçları aydınlık dağla deniz arasını kaplıyordu. Nar çiçekleri patladı. Ova apal, dağın dibinden, ağarmış, apak olmuş denize kadar dalgalandı. Ekin tarlalarına, ağaçlara bir allık çöktü. Üç tane, kıpkırmızı olmuş uzun yılan kuyruklarının üstüne dikilip nar bahçesinin ortasında durdular. Emekleyerek bir çocuk geldi, yılanların kuyruklarından tuttu, çocukla yılanlar alt alta üst üste oynamaya başladılar.
Uzun bir süre olduğu yerde keven çiçeklerinin ardında yattı.
Reklam
Ferhat hocanın namazı o kadar uzun sürmedi, seccadesini toplayarak ayağa kalktı: "seni kızılbaş dedesi seni," dedi. "ooh ne iyi ! Namaz yok, oruç yok. Ne kolay!" "Zor," dedi gülerek Dursun dede. "İnsan olmak çok zor sultanım. Dünyada çok şey kolay da, insan olmak zor." İnce Memed 4
Bu yılan uzun uzun Memedin yanında durdu, onu koklar gibi etti, birkaç kere başını ellerine uzattı, elini yalar gibi yaptıktan sonra başını çekti. Bir süre bir top oldu önünde kıvrıldı kaldı.
Denizler asıldığında ben daha ilkokula gidiyordum. On­lar tıpkı birer Köroğlu, Dadaloğlu, Pir Sultan Abdal ve İnce Memed'di. Ben İnce Memed'i okurken Deniz Gezmiş canlanır­dı gözümde, ki yanlış; İnce Memed, Deniz Gezmiş gibi uzun boylu, etkileyici biri değildi ama imgelemimde öyle kalmış işte. Sadece benim değil, eminim o dönem birçok gencin ka­fasındaki İnce Memed, Deniz'di, Mahir'di ya da öteki devrim­cilerdi.
"gerçek hayatta ne işimize yarayacak?" sorusunun cevabı...
"Bu işe başlarken, izciliği yani, yeni öğrenirken, bu hünerin hiçbir işe yarayıp yaramayacağını hiç düşündün mü?" "O zaman hiç düşünmemiştim. Şimdilerde, yaş kemale erince düşünmeye başladım." "Ne düşünüyorsun, neye yaradı şu senin hiç kimsede olmayan ince hünerin?" "Çok düşündüm, uzun bir süredir buna bir cevap bulamadım." "Sonra?" "Sonra birden aklıma geldi..." "O gelen ne?" "Yaşamak ne işe yarıyor diye sordum kendi kendime. Yaşamak ne işe yarıyor, söylesene Murtaza Ağam?"
Sayfa 74 - YKYKitabı okuyor
Reklam
"Meşe biten toprakta, hemen hemen hiç başka ağaç gözükmez. Dağ taş, dere tepe sırf meşedir. Meşeler, kalın, kısa gövdelidir. Dalları güdüktür. En uzun dalın uzunluğu bir metreyi geçmez. Koyu yeşil yapraklar üst üstedir. Toprakta, sağlam, toprağa bütün güçleriyle yapışmış dururlar. Hiçbir güç onları oradan ayıramayacakmış gibi gelir. Meşe toprağı kıraç, bembeyaz, kireç gibi bir topraktır. Üstünde meşeden başka bitki yaşatmamaya ant içmiş gibidir."
“Uzun uzun sustular. ..” Susalım..
Sayfa 85 - Memed & HatçeKitabı okudu
Arif Saim Beyin yüzü ciddileşti. Bastonunu sıkıca kavradı: "Bakın arkadaşlar," diye yeniden başladı. "Bakın arkadaşlar, bir İnce Memed değil, yüz bin İnce Memed olsa, böyle yüz bin de dağlarda dolanan atı bulunsa bu halk başkaldıramaz. Bizim halkımız binlerce yıldan bu yana yoksulluk çekmiş, ezilmiş, iğnenmiş, bütün insan olma gücü elinden alınmış bir halktır. Böyle bir halk değil başkaldırmak, korkusundan gözünü bile açamaz, siz keyfinize bakın. İnce Memed de birkaç gün dağda dolaşsın bakalım. Fazla telaşlanmışsınız, telaşlanmayın. Hem böyle bir adam var mı, orası da meçhul.” “Bizim hepimizi öldürecek," diye bir söz savurdu, dayanamayarak Murtaza Ağa saklandığı yerden. "Hah işte, şimdi sadede geldiniz," diye bastonunu yere uzun uzun vurdu Arif Saim Bey. "Evet İnce Memed sizi öldürecek, yalnız şunu iyi bilin ki, durmadan tekrar edeceğim, bu halktan, bu ezilmeye, aşağılanmaya, küçük görülmeye, insandan sayılmamaya alışmış halktan hiçbir şey çıkamaz." Daldı, başını yere dikip bir süre düşündü. Başını salladı, içlenmiş bir sesle, "Keşki ayaklansa, ayaklanabilse de bu halk hepimizin kellesini koparsa.”
Sayfa 407Kitabı okudu
O biliyordu ki İnce Memed gibi insanlar, öyle uzun bir süre eli kolu bağlı, hiç eylemsiz duramazlardı.
Karısı çok gençti ve kesik saçlıydı.  Hürü Ana onun kısa, erkek saçlarından azıcık uzun saçlarına takıldı, ama şaşmadı. Kadının başı da açıktı. Hürü Ana buna da şaşmadı. Etekleri de kısaydı. Uzun topuklu ayakkabı giymişti, Hürü Ana, bunun üstünde bu nasıl duruyor, nasıl yürüyor, diye şaşırdı.
Yapı Kredi Yayınları
748 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.