Bu kitapta anlatımın gayet güçlü olduğunu düşünüyorum. İyi betimlemeler her zaman gerçekçiliği arttırır. Dostoyevski'de gözlem yeteneğiyle, kurgusal romanın ahengini belirgin şekilde yakalamayı başarmış ve biz okurları suçun ahlaki boyutunu sorgulamaya zorluyor. Kitabın her sahnesi içimde farklı bir his uyandırıyordu. Kimi zaman bir polisiye kurgu okurken, kimi zaman ise bir psikoloji kitabı okuyormuş hissi uyandırıyor. Değinmek istediğim bir diğer konu ise kitapta yer alan felsefi düşünceler. İnsanı düşünmeye zorluyor. Bunlara örnek verecek olursam;'' İnsanlar ikiye ayrılır.'' Birinci tür insanlar sıradan, sadece insan soyunun devam etmesi için yaşayan insanlar. İkinci tür ise kanunların dışında özel bir insan türü bir nevi kahramandır. Dostoyevski bu Hegel' den yanlış hatırlamıyorsam bir göç sırasında öğrenmiştir. Kısaca özetleyecek olursam, son derece iyi bir kitaptı ve her satırını hissettiriyor. Son olarak size bir soru sormak istiyorum; Sizce suçun işlenmesinde suçlu mu yoksa toplum mu suçludur?
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Karbon Kitaplar Yayınları · 2019160,1bin okunma
Herkes ne diyecek?... Fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki... Bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız hale sokmaktan başka ne yaptı?
DÜNYA NE KADAR BÜYÜK
Dünya ne kadar büyük... Bu dağlar, taşlar ne için bize bu kadar büyük gelmekte? Biz insanların küçüklüğü, aç gözlülüğüdür dünyayı küçülten. Soyca benimsenen ülkülerin, inançların çok büyük dediğimiz bu dünyanın küçülttüğünü hatırlatıyor bize Tarık Buğra. Osmancık’tan Osman Bey’e, Osman Bey’den Osman Gazi’ye, Osman Gazi’den