Görüşmeyeli, karşılıklı, anlatılası o kadar çok ‘şey’ birikmişti ki buluşulduğunda genellikle susuyorduk. Paylaşılmadan da olabiliyormuş, eskiden bunun farkına varmazdık. Nedir “bu sabah gülleri budadım” diyebilmek? İnsan, yaşı ilerlerken kendine saklamayı öğrenmeli. Gizlemek değil bu olsa olsa mahfuz tutmak. Tutulanlar gözle görülmez bir hızla dibe çökebiliyor, her zaman şişe dibine inen tortulara, yoğunluk kazanmış ama sarsıldığında dağılabilecek kopkoyu tabakalara dikkatle bakmışımdır. İşte birlikte susmanın böyle bir yanı var, yalnız susmak farklı.
Tekinsiz şeyler bunlar. Toplanmışsam, herbiri hayatımda kendi deliğini açtığı için. İçime oralardan sızar ışık, iyisiyle kötüsüyle. Su aldığım olur. İnsan öğreniyor zamanla: Hava tam nedir.
İnsanın iyi olmak için akla ihtiyacı yoktur.Hatta bana zaman zaman bunun tam tersi olmalı gibi gelir. Çok zeki birini ele al, hemen hiçbir zaman iyi biri olmadığını görürsün.