"... İşte, iki gözüm, ciltlerle kitabın, saatlerce tefekkürün yapamadığı işi iki kirli kağıt başarır. Sen ruhumuzun bu kadar ucuz bir bedel mukabilinde takla atmasını haysiyetine yediremediğin için belki daha asil sebepler peşinde koşarsın..."
"... Kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir cankurtaran simidi gibi sarılırsın. Çünkü nedense hepimizde, maddi olsun, manevi olsun, bütün dertlerimize bir isim takmak merakı vardır, bunu yapamazsak büsbütün çılgına döneriz..."
Bir rehin dükkanının kapısından girerken bile üstünü başını düzeltip aciz duruma düştüğünü göstermemeye çalışmak da bir ironidir. Bizler ironik hayatlar yaşıyoruz. Böyle bir gerçeğin altında ezilmiş bir adamın kendini zorlayarak gösterdiği sabırlı duruştur bu. Eğer ki bunu anlayamıyorsan sen ve ben sonsuza dek yabancı kalacağız demektir.
... Canını sıkan bir şeyler olduğunda ondan nasıl kaçınacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Bunun yerine o tatsızlığı pervasızca sonuna kadar götürmek zorunda hissetmek gibi acınacak bir huyu vardı.