Yüklendiğim taşın tam da zirvede gerisin geri kayması an meselesi. İki ilme arasında kaldırdım bitmeyen örgümden başımı. Baktım. Yaramı okşayacak kıvama kavuşmamışım henüz. Tebessüm yok, o kadar yol almamışım.
Âşık kalbinin de zamanı yok. Aşkın âşıka böyle büyüleyici bir tecrübe armağan edişi, zamansızlığı tecrübe ettirmesindendir. Âşık için aşka bakan her an "Dur geçme, ne kadar güzelsin," dedirtecek türdendir.
İçimde çok büyük bir ağlamak var.
Bir ağacın altında oturarak hem kendime, hem bütün insanlara, hem börtü böceğe, kurda kuşa. Bin yıllık gözyaşıyla ağlamak istiyorum.