Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

fatmagul

Sabitlenmiş gönderi
Sonunda cesaretimi toplayıp, "Melanie" dedim, "niye böyle komik bir adın var?" Kızardı. "Doğduğumda kavuna benziyormuşum." "Üzülme" diye onu yatıştırdım, "artık benzemiyorsun."
Reklam
Dış yardımla kalkınılabileceği görüşünün bilimsel bir temele dayanmadığı ve gerçekle ilgisinin olmadığı, ulusunu ve yurdunu seven ve onun yarınını düşünen her Türk vatandaşı tarafından kuşkusuzca kabul edilmelidir.
Geri kalmışlık ve yoksulluk bizi bu durumda bırakmak isteyen iç ve dış tutucu ve sömürücü güçlere karşı açılacak bilinçli bir savaşla yenilebilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
fatmagul
Bir kitabı okumaya başladı
İkili Anlaşmaların İçyüzü
İkili Anlaşmaların İçyüzüHaydar Tunçkanat
8.8/10 · 87 okunma
400 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Labirent: Alev Deneyleri
Labirent: Alev DeneyleriJames Dashner
8.4/10 · 7,8bin okunma
Reklam
Thomas, Newt'e baktı ama çocuk yalnızca omuz silkmekle yetindi. Dizlerinin üzerinde kalkarken "Yeni kız arkadaşın mı? Teresa'ya söyleyeceğim" dedi sırıtarak ve gitti.
"Neler oluyor?" diye sordu Newt, Thomas'la Aris'e bakıp. "Neden birbirinize aşık olmuş gibi bakıyorsunuz?"
Kol kola Taksim'e yürüdüler. Büyük afişler, çeşitli reklam lambalarıyla sinemalar, tellerde mavi şimşekler çaktırarak gelip geçen insan yüklü tramvaylar, taksiler, gene taksiler, sonra insanlar, insanlar, insanlar...
Sayfa 208Kitabı okudu
Günümün hemen hemen yirmi dört saati seni düşünmekle geçiyor. İstesem de istemesem de seni düşünmeden edemiyorum. Her baktığım yerde sen varsın; seni, yalnız seni görüyorum.
Reklam
Kendi kendisi mi, yoksa başkaları için mi yaşayacaktı? Başkaları, yani babası, annesi, kardeşleri için yaşamak belki de lazımdı ama, ne pahasına?
Sayfa 120Kitabı okudu
"Ben Allah'ın yerinde olsam bir iki demem. Sen?" "Çocuk musun, ben de!" "Bu konuştuklarımızı duyuyor tabii değil mi?" "Tabii." "Ne diyor acaba?" "Ne diyecek, kıs kıs gülüyordur."
Demokraside hiç kimse "devlet gibi" hareket edemez, hele keyfine göre karakol filan diktiremezdi.
Böyle çevik, böyle şipşirin bir tarlakuşu olmayı ne kadar çok isterdi! Yokluk içinde sıkıntıyla yaşamaktansa karnını doyurabileceği üç beş arpa, birkaç solucan ümidiyle toprağı, at pisliklerini eşelemek çok daha keyifli değil miydi?
Hatçe, Memed'i görür görmez olduğu yerde kalakaldı. Dondu kaldı. Ağzından çıt çıkmadı. Sendeleyerek geldi, duvara sırtını dayayıp oturdu. Bitmişti. Uzun zaman böyle yan yana kaldılar. Dilsizlermiş gibi. Öylece birbirlerinin gözlerine baktılar.
215 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.