Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Makbule Hanım'ın gerek Fikriye'yi gerekse Latife'yi sevmemesinfe çok büyük nedenler aranmamalı. Yaşamı bazen zor bazen çok mütevazı şartlar altında geçen olanaklar içinde kendi kendini yetiştirmiş olan Makbule Hanım'ın ne Fikriye'nin üstün özellikleriyle ne de Latife Hanım'ın kültürüyle mücadele edecek gücü vardı.
Ben neredeyim? Ne yapıyorum? Neden? Kalkmak, kendini geriye atmak istedi; ama çok büyük, acımasız bir şey başına çarptı ve sırtından sürükledi. Mücadele etmenin olanaksız olduğunu hissederek "Tanrım, bütün günahlarımı bağışla!" dedi. Bir şeyler mırıldanan ufak tefek bir köylü, bir demirin üstünde çalışıyordu. Ve Anna'nın okuduğu kaygılarla, aldatmalarla, dertlerle, kötülüklerle dolu kitabı aydınlatan mum, her zamankinden daha parlak ışıldayarak daha önce karanlıkta kalan her şeyi aydınlattı, çıtırdamaya başladı, sönmeye yüz tutu ve sonsuza dek söndü.
Sayfa 999Kitabı okudu
Reklam
Hanedan, I. Dünya Savaşı öncesinde artık eski ihtişamının çok uzağında kalmış ve âdeta Prusya liderliğinde 1871'de kurulmuş olan Almanya'nın gölgesinde eski bir monarşi durumuna düşmüştür. Hatta 1938'de Avusturya, yaşadığı buhranların da etkisiyle Hitler Almanya'sıyla birleşme yoluna gidecektir. 1867'den itibaren Avusturya-Macaristan İmparatorluğu olarak anılmaya başlanan devletin son 70 yılına İmparator Franz Josef damgasını vuracaktır. Talihin garip bir cilvesi olarak Avusturya Habsburgları tarihleri boyunca sürekli mücadele içinde oldukları Osmanlı Hanedanı ile aynı kaderi paylaşacak ve I. Dünya Savaşı sonrasında iktidarlarını kaybedeceklerdir. Belli dönemlerde Kutsal Roma Germen İmparatorluğu, Avusturya, İspanya, Portekiz, Hırvatistan, Bohemya, Erdel, Meksika, Toskana, Modena, Parma gibi bölgelerin idarecisini yapan bu köklü hanedanın hükümdar olan son üyesi, 1922 yılına dek Macaristan tahtında oturacaktır.
Nüzul Sırasına Göre Kur’an’daki Emirler ve Yasaklar 1. Kur’an okuyun! (Alak, 3) 2. Kulluk görevlerinizi yerine getirmenizi engelleyenlere itaat etmeyin! (Alak, 19) 3. Secde edin! (Alak, 19) 4. İnkarcılara itaat etmeyin! (Kalem, 8-15) 5. Sabırlı olun! (Kalem, 48) 6. Geceleri değerlendirin! (Müzzemmil, 2-4) 7. Allah’ın adını anın ve tüm
Hayatımın aşkının çekip gitmesine hiç mücadele etmeden seyirci mi kalacaktım.
Sayfa 16
ÜÇ ASRA YAKIN bir zaman dilimini kapsayan Haçlı seferleri tarihi içinde 1212 yılında gerçekleşen "Çocukların Haçlı Seferi ilginç bir safhayı teşkil eder. Bu sefer. 1204'teki IV. Haçlı Seferi ile 1217 başlayan V. Haçlı Seferi arasında gerçekleşmiştir. Adına bakıp da eylemin ciddi bir Haçlı seferi olduğu sanılmasın. 1198-1216 tarihleri arasında Katolik dünyasının liderliğini yapan Papa III. Innocentius, 1187'deki Hittin Savaşı sonrasında Eyyubi'lerin eline geçen Kudüs'ü geri almak amacıyla Haçlı Seferi çağrısında bulunarak bu konuda önemli girişimlere imza atmış Ancak 1204 yılında eylem safhasına dökülen sefer, Venedik dukası Enrico Dandolo idaresinde Konstantinopolis'e yönlendirilerek amacından saptırılmıştı. Doğu ve Batı kiliseleri arasındaki kırılma noktalarından birini teşkil eden bu harekat sonrasında Papa, yeniden bir Haçlı ordusu toplanması konusunda faaliyetlerde bulunmuştur. Ancak Haçlı ordusunun toplanarak Kudüs'e doğru yola çıkması çeşitli nedenlerle gerçekleşememiştir. Önce Güney Fransa'da sapkın olarak kabul edilen Hıristiyan cemaatler üzerine bir dizi sefer düzenlenmiş, sonrasındaysa İspanya'daki Müslümanlarla mücadele edilmiştir. İşte söz konusu harekâtın bir türlü gerçekleşememesi üzerine 1212'de Fransa'nın Saint Denis bölgesinde, Etienne adında bir çocuk ortaya çıkarak Hz. İsa'nın kendisine Fransa kralı Philip August'e teslim edilmek üzere bir mektup verdiğini iddia edecektir. O sıralarda bölgede bulunan krala bir şekilde ulaşan bu çocuğa kralın cevabı köyüne dönmesi yönünde olacaktır.
Reklam
" Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun,dedi.Ölecegini bile bile yaşadığını unutmuştu o an.Bozmadım!
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
Tırnağı kırılınca dünyası yıkılanlara inat yaşamın bir mücadele olduğunu yaşamıyla ispatlıyordu.
Vazgeçebilmenin ve ruhsal gelişimin kır çiçeği tarlasına yağan yağmur gibi olduğunun, ancak kendimizi sınırlamaktan kurtulduğumuzda çiçek açabileceğimizin her biri değişik derecelerde farkına varmışlardı. Ama kendi içimizde bu tür bir çalışmayı niye yapıyoruz? Her ne kadar açık olsa da, şunu belirtmek gerekir: Neyle mücadele ediyor olursak olalım
Kurtuluş savaşında İzmir'de düşmana ilk kurşunu sıkan, milli mücadele kahramanımız gazeteci Hasan Tahsin'i Şehadetinin 105. yılında saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.