Bugün “İskoçya’da regl ürünlerini ücretsiz sağlamayı öngören yasa tasarısı kabul edildi.”
Amaç Regl yoksulluğu ile mücadele etmek.
“kadınların hijyen ürünlerine maddi sebeplerden dolayı ulaşmakta zorluk çekmesine deniyor” regl yoksulluğu.
“Türkiye’de özellikle sosyo ekonomik bakımdan dezavantajlı olan tarım işçileri, mülteciler gibi grupların çoğu için hijyenik ped gibi menstrual ürünler lüks ve erişilemez. Hijyenik ürünlere erişemeyen pek çok kadın ve kız çocuğunun paçavralar, gazete parçaları, hatta yapraklar kullanarak regl dönemlerini atlatmak zorunda kalıyor, bu nedenle enfeksiyonlar ve ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar.”
Tüm bunların yanında regl tam bir tabu. Kız çocukları bu konuda konuşamıyor, soru soramıyorlar. Susamak, acıkmak gibi temel fizyolojik bir olay hakkında bilgi alamıyorlar. İhtiyaçlarını karşılayamıyorlar.
Bazılarına önemsiz/ basit bir olaymış gibi geliyor bu söylediklerimiz. Hijyen ürünlerine ulaşamayan kadınlarda üreme sistemi enfeksiyonu ve servisit (rahim ağzı enfeksiyonu)‘e yakalanma riskinin yüksek olduğunu hatta şiddetli servisit nedeniyle bazılarının rahimlerinin alınmak zorunda olduğunu biliyor musunuz? Kenya’da hijyenik ped karşılığında çocukların cinsel ilişkiye zorlandığını biliyor musunuz mesela ? Kuzey Hindistan’da regl olmaya başlayan kız çocukları okulu bırakıyor.
Hijyen ürünleri lüks değildir. Para ile satılması kabul edilemez. Devlet bu ihtiyacı karşılamakla yükümlü olmalıdır.
Bugün 27. yaş günüm.
Her yaşın bir öğretisi var.
27'nin öğretisi ise; 27'den önce her şeyi çok komplike (karmaşık) düşünüyor olmamdı.
Oysa her şeyi, öncelikle en basit haliyle düşünmek gerek.
Basitliği kavramadan, ayrıntılar ile mücadele edemem.
Ve birde, artık çorbaya ekmek banmayı seviyorum.
Yeni bir çağ tüm teknoliojilerin geride kaldığı ve tam aksine bir adım ileriye geçmek yerine bir adım gerisine gelinen, teknolojinin olmadığı ama Altın çağ. Çok az kişinin çok büyük mücadele vererek geçtiği büyük kayıplara karşılık büyük kazançlar .Bir adım ilerisi cennet bir adım gerisi cehhenem ….Kıyamet senaryoları ve komplo teorileri mi yoksa hayal satmak mı ? Bi tarafta Acı ve Gerçeklik bir tarafta adı Yeni dünya düzeni mi ? Çok az insanın kaldığı bir düzenden bahsediliyor tabiki zenginlik çağı olarak adlandırılır.Şuanki dünyada kaynakların az olması bir tarafta çok zengin burjuvalar öteki tarafta su ve gıda kıtlığı çeken ülkeler . Tüm sorun gibi görünenler temizlenirse o halde zengin olunur.Az insan çok kaynak yeni dünya düzeni !!!Tek Din Sıfır Sorun… Bu hayal mi ? Gerçek mi ? Belkide tek bir kişi o çağı görebilecek ve dişlerini bile çektirmesi mümkün olmaya bir çağa girecek keşke dişlerimi çektirseydim diyecek çağ atlarken … Tüm benliğin,kimliğin ,mesleğin anlamsız kaldığı ilkel çağ …Tek birşeyin anlamlı olduğu…En saf, doğal ve değişmeyenlerin kaldığı…Belkide o Çağ kapıda… Çok az insanla … En cesur en savaşçı en mücadeleci en çok hak eden .Sonuçta ; islam da Mesîh’in gelişi medeniyeti sona erdiren savaş anlamında …
Es-Selam Dostlar...
Cemil Meriç ile Ali Fuat Başgil’in tavsiye yazılarını okumam ile kitaplığıma kazandırdığım disiplinli çalışma,irade eğitimi ve ahlak üzere yazılmış bir eser…
Yazarımız Julet Payot karakter eğiminin önemi ile başlıyor ve özellikle vurguluyor sağlam nitelikli bir eğitim ile karakterin değişebileceğini.
Sonrasında başarı için
Yiğit Efe Arslan, 6 aydır Sma tip-1 ölümcül ve ilerleyici kas hastalığı ile mücadele eden 11 aylık bir bebeğimiz. İlacına kavuşması için maalesef maddi desteğe çok ihtiyacı var. Valilik onaylı kampanyamıza destek olmak için lütfen bebeğimizin ibanına maddi bağışta bulunun veya takip edip paylaşarak bebeğimizin sesini duyurmamıza yardım edin.
İnstagram adresi: instagram.com/yigitefeyasasin...
İban: TR32 0001 0090 1017 7662 5050 04
Alıcı: Yiğit Efe Arslan (Ziraat Bankası)
SMS ile destek için: (1 SMS= 20₺)
EFE yaz 2034'e. (Vodafone-Türk telekom)
EFE yaz 2057'e gönder. (Turkcell)
Maddi destekte bulunursanız lütfen dekont atın 🙏🏻
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Dostoyevski'nin bu kitabını okumak bu hayatta bir insanın yaşayabileceği en büyük deneyimlerden biridir. Hâlâ okumadıysanız çok şey kaçırıyorsunuz!
Bu incelemenin yorumlar kısmında bu
Modern ve aydınlık bir ülke olabilmenin kendi özünden, kendi değerlerinden güç almak ve kendi kendine yetebilmekten geçtiği gerçeğinden hareketle kurulmuş devrinin çok ötesinde bir eğitim öğretim kurumuydu köy enstitüleri. Faaliyette bulunduğu kısacık sürede toplumun kendi değerlerine sahip çıkarak neler başarılabileceğini göstermiş oldu. Haliyle
Öğrenmek isteyen okusun!
Öncelikle yazdıklarım kitap incelemesinden ziyade yazar incelemesi veya araştırma yazısı oldu. Bu araştırma-incelemeyi oluşturmak, (geceleri birer-ikişer saatimi ayırarak) bir haftamı aldı. Biraz emek verdim açıkçası. Bu sebeptendir okuyacak olanlara kesinlikle birşeyler kazandıracağımı düşünüyorum. Vakti olan herkesin
1000kitap'ta 3 yılım geçti, dile kolay. Çeşit çeşit insan tanıdım, tanıyabileceğim bazı en garip insanları da bu sitede tanıdım ama her şeye rağmen burada bulunması o kadar keyifli ki.
Bu 3 yıl bana pek çok konuda fayda sağladı. Pek çok değerli insan edinip, çok değerli kitap buluşmalarına katıldım. Şimdi ise amaçladığım şey aslında
Bazı kitaplar vardır gerçekten hakkında çok konuşmaya gerek yoktur. “Al, oku” deyip geçeceksin, o depremi okuyunca okuyanın kendisi yaşayacak ama ben kendime not düşmek ve kitabı birilerinin radarına düşürmek için yine de yazacağım. Bitirdiğim günden beri inceleme yazmak için yanıp tutuşuyordum. Nihayet kendi çapımda yaptığım araştırmayı bitirip
Siz hiç çocukken, sırf hayatta kalabilmek umuduyla nefesinizi tutma çalışması yaptınız mı? "Babam beni gömüp gittikten sonra üstümdeki toprakları atarak dışarı çıkabilirim belki," diyerek...
Böyle bir umuda tuttundunuz mu?
Her zaman derim, "zordur her dönemde kadın olmak," diye. Eseri okuduktan sonra anladım ki en çok o
"Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında."
Gururla söyleyebilirim: "Bu dünyadan bir
Ahmet Hamdi Tanpınar geçti ve ben onu okuma şerefine nail oldum." Bazı yazarlar vardır, geç tanırsın. Bazıları da vardır ki, geç tanımanın daha kötüsü: yanlış tanımak...
Geçtiğimiz yıllarda çok sevdiğim,
William Shakespeare'in hayatı, mutlaka okunması gereken kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/rGxh2RVjmNU
Romeo ve Juliet, Othello, Hamlet, Macbeth ve Kral Lear gibi oyunların yazarı olan Shakespeare’in esas adı Şeyh Pir miydi ve gizli bir Müslüman mıydı? Hamlet'teki "To