Şu ya da bu şekilde yanıp kül olmamız, ardından bir zamanlar olduğumuzu düşündüğümüz kişinin küllerinin karşısında oturmamız ve buradan başlayarak devam etmemiz gerektiğini biliriz.
Bütün "hazır olmamalar", bütün "zamana ihtiyacım varlar" anlaşılabilir; ama sadece kısa bir süre için. Gerçek şu ki, asla bir "tamamen hazır olma" söz konusu değildir, asla bir gerçekten "doğru zaman" yoktur.
Bilirsiniz, bazen uyuyan insanlar düş gördüklerinde gözlerinden bir damla gözyaşı sızar; buna ne tür bir düşün neden olduğunu asla bilmeyiz; ama bunun ya bir üzüntü ya da özlem düşü olduğunu biliriz.
Kendimiz olmamız, diğer pek çok kişi tarafından dışlanmamıza neden olur, buna karşılık başkalarının isteklerine boyun eğmemiz de kendi kendimizden sürgün edilmemize yol açar.