Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gaip

Gaip
@muskulpesentyolcu
496 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Clive Barker’ın 1990 yılında yayımladığı ve bir üçleme olarak düşündüğü Sanat serisinin ilk kitabı. Sanat’ın Üçlemesi serisi, Ezelistan (Everville, 1994) ve daha tamamlanmamış olan üçüncü bir kitap daha ihtiva ediyor. Clive Barker, yazdığım en zor eser diye belirtmiş, okuması da çok kolay değil. Çok fazla karakter ve kompleks bir olay örgüsü ile akıcılık sekteye uğruyor. Bilmediğimiz bir varoluşun açıklanmasına dahil olmak için okuyucuda uyandırdığı merak ile akıcılıktaki aksaklık telafi ediliyor. Tür olarak korku denilse de daha çok fantastik, gizem tarzında. Ancak bazı bölümlerde, korku ögesi olarak serpiştirilen olaylar aslında rahatsız edici ve itici olmaktan öteye gidemiyor. Kitabın konusu bir güce sahip iki karakterin savaşını anlatıyor. Aslında iyilik ve kötülük olan iki kutbun seneler süren mücadelesi. Bu mücadelede elde edilmek veya korunmak istenen Quiddity isimli bir düşler denizi. Quiddity, felsefi olarak çevirdiğimizde öz demek. Öz için savaşan ying ve yang. Bizim tanık olduğumuz muhteşem gösteri, Barker’ın hayalgücündeki bu çekişmede doğan yaratıklar, bükülen zamanlar, kırılan boyutlar ve bunların okuyucuya gizlerle sunuluşu. Barker’dan okuduğum ikinci roman olarak belki de bir karara varmış olabilirim. Barker kısa hikaye alanında oldukça başarılı iken romanlarında bir tutukluk olabiliyor. Ama bu janradaki yazarlar arasında benim için yeri hep ayrı olacak.
Muhteşem Gizli Gösteri
Muhteşem Gizli GösteriClive Barker · Oğlak Yayıncılık · 201019 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Tuhaf Öyküler 3, şu anda Galip Tekin’in bu serisinin mevcut son kitabı. Vikipedi’ye göre bu serinin 5 cilt olması tasarlanmış. Umarım bir şekilde devamı gelir. Seriyi böylelikle tamamlarken kendimce Galip Tekin’i rahmetle anmış oldum. Çizgileri, mirasıdır dünyaya. 6 uzun ve 6 kısa hikayeler sırasıyla: Dünyanın Hakimi, Zorba, Hayal Kuran Adamın Ölümü, Fare, Güzelin Ölümü, Gizli Cennet, Kırılma Noktası, Örümcek, Türk Men, Kurtuluş (Tuhaf Öyküler 2’de de vardı bu hikaye, nasıl gözden kaçmış anlamış değilim), Sivri ve Işıl Işıl. Bu kitaptan Acayip Hikayeler dizisine konu olan bir eser maalesef yok. Kitabın sonunda tabi ki eskiz çizimler de var. Bahsetmeden edemeyeceğim, Galip Tekin’in Tuhaf Öyküler’i ile aynı kulvarda olduğunu düşündüğüm Kenan Yarar’ın da Psikoz Hikayeleri vardı. Penguen’de çizerdi bir zamanlar. Onlar da en az Tuhaf Öyküler kadar karanlık, kendine has çizgiye sahiptir. Gönül ister ki onlar da kitaplaştırılsın, okuyalım.
Tuhaf Öyküler 3
Tuhaf Öyküler 3Galip Tekin · Mürekkep Basım Yayın · 201262 okunma
111 syf.
·
Puan vermedi
·
64 günde okudu
Tuhaf Öyküler 2, 8 adet uzun, 6 adet kısa öykü ve eskizlerden oluşuyor. Bu kitap ile beraber farkettim ki Galip Tekin’in her öyküsü kısa ya da uzun olması farketmeksizin tamamlanmış bir bütün oluşturacak şekilde kurgulanmış. Yani, iki saatlik iyi bir film gibi tatmin edici, çerçevesi içerisinde mantıklı bir örgüye sahip. Düşününce, çizgi romanda bunu başarmak oldukça zor görünüyor. Ayrıca dikkatimi çeken diğer bir nokta ise çizer, lanetli köy teması barındıran hikayeleri de oldukça seviyor. Buradaki bazı hikayelerden -hatrımda kalması için- bahsetmek istiyorum: 1. Mirza, Galip Tekin’in bazen kendini hikayelere nasıl yansıttığını gösteren çok güçlü bir hikaye. Benim serideki favori öyküm bu. 2. Half Metal, ev yapımı cyborg ile cinayetler konulu ters köşeli zıpır bir hikaye. 3. Ben Dönecem, zenginlikle beraber insanların zevklerinin ne kadar üç noktalara gelebileceğini gösteren bir hikaye. Köy temalı insan avı. 4. Sniper, iyi bir kısa film potansiyeline sahip. Acayip Hikayeler’de yer almasını isterdim 5. Alavarza da ikinci favorim. İyi bir bilim kurgu filmi olabilir. Gene gizemli bir köy ortamı anlatılıyor. Diğer öyküler sırasıyla Funda, Öldür Beni, Kaza, Emanet, Kurtuluş, Cenin ve Sosyal İçerikli Korku Hikayesi. Öldür Beni, Acayip Hikayeler’in 6. Bölümüne konu olmuş. Şöyle bir bakınca, Tuhaf Öyküler serisindeki en hoşuma giden kitap bu oldu.
Tuhaf Öyküler 2
Tuhaf Öyküler 2Galip Tekin · Mürekkep Basım Yayın · 201175 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
110 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Türkiye’de çizgiroman kültürünü düşünecek olursak, sanırım, Galip Tekin’i bir öncü konumuna alabiliriz. İyi bir hikaye nasıl çizilir sorusuna keskin bir yanıt verdiğini düşünüyorum. Mürekkepten karanlık atmosferi ve müthiş hayalgücü ile bende derin bir hayranlık uyandırıyor. Tuhaf Öyküler 1, 8 adet uzun, 4 adet kısa öykü, eskizler ve Levent
Tuhaf Öyküler 1
Tuhaf Öyküler 1Galip Tekin · Mürekkep Basım Yayın · 2011110 okunma
124 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Neden bu kitap Richard Brautigan'ın intiharından önce kaleme aldığı son kitap olarak lanse edilmekte bilemiyorum. Çünkü yazar, bu kitaptan sonra 1982 senesinin yazında Talihsiz Kadın romanını yazmıştır. Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek, yazarın intiharından önce yazdığı değil, yayımladığı son kitap olarak sunulmalı okura. Talihsiz Kadın eseri, her ne kadar yazarın ölümünden çok sonraları basılsa da kaleme aldığı son kitabı olarak nitelendirilmeli. Bu, belki de yazarın intihara doğru yürüdüğü yolu değerlendirmek için önemli. Bu konudaki küçük sitemimi bir kenara bırakırsak klasik bir Richard Brautigan sayıklaması ile karşı karşıyayız. Benim için bir Kürtaj ya da Talihsiz Kadın hikayesi olamayacak bir eser ama bize hikayesini anlatan bu çocuk karakter Richard’ın naif kalemini biraz daha gerçek kılıyor. Hüzünlü, tuhaf bir yaşanmışlıklar silsilesi ve bu anlatılanların otobiyografik olduğu hissedilebiliyor. Sel Yayıncılık’ın bu eser için oluşturduğu kapağı çok da beğendiğimi söyleyemem. Özellikle şu kapağı gördükten sonra: upload.wikimedia.org/wikipedia/en/8/...
Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek
Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp GötürmeyecekRichard Brautigan · Sel Yayıncılık · 2018455 okunma
Reklam
336 syf.
·
Puan vermedi
·
63 günde okudu
Amerikalı yazar Tom Robbins'in 1971 yılında yayımladığı ilk romanı. İlk elin günahı olmaz derler ama Parfümün Dansı'nı okuduktan sonra, yazarın oluşturduğu beklentiyi karşılama noktasında bu kitap pek de başarılı sayılmaz. Bu eseri, Parfümün Dansı ile karşılaştırmak istemem ama çıkış noktam ve hayalkırıklığımın müsebbibi olduğu için maalesef biraz
Dur Bir Mola Ver
Dur Bir Mola VerTom Robbins · Ayrıntı Yayınları · 2012242 okunma
304 syf.
6/10 puan verdi
·
41 günde okudu
Sıkı bir bilim kurgu okuru değilim ama sağlam bir distopya fikri bir eseri iyi yapmaya yetmiyor diyebilirim. Bitmeyen savaş, yazarın sağlam fikrine, güçlü fizik ve astronomi eğitimine ve askeri geçmişine rağmen benim gözümde ortalama altında kalan bir eser. Yazınsal olarak bir değer göremiyorum, ortada çok fazla sosyal mesaj kaygısı ve teorik
Bitmeyen Savaş
Bitmeyen SavaşJoe Haldeman · İthaki Yayınları · 2017395 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Oda Yayınları'ndaki basımıyla kapağında Van Gogh'un The Drinkers tablosu bizi karşılıyor, Jack London'ın bu otobiyografik denilebilecek eserinde. The Drinkers, bana Puscifer'in şu şarkısını/klibini anımsatıyor çizimiyle, konu ile de alakalı olarak paylaşayım: youtube.com/watch?v=FAuEb9L... John Barleycorn ismi ise eski bir İngiliz
John Barleycorn
John BarleycornJack London · Oda Yayınları · 20041,312 okunma
180 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Uzun süredir İstanbul'da yaşayan biri olarak iç sıkıntımı, yol yorgunluğumu, beton,asfalt, çimento ve diğer yapı malzemelerine nefretimi bir kez daha gün yüzüne çıkarmış bir kitap. Bir kendini tanıyamamazlık hikayesi. Kitabı sevmemdeki başlıca unsur tabiki de vurgulanmak istenen nokta oldu: Kentsel dönüşüyoruz, kentsel dönüşeceğiz! Hayır. Kentsel dönüşemiyoruz. Her yer inşaat cesetleri ve çimen öksüzlüğüyle kaldı, kalmaya devam ediyor. Havası pis, insanı yorgun bir şehir oldu burası. Bunu görmezden gelenlere güzel bir tokat bu kitap. Yazarın yayımlanan son kitabı, 2017 senesi içerisinde okurla buluşmuş. Yani aslında daha dün yazılmış. Anlatılanlar, anlatılma biçimi sanki çok tanıdık bir şeyler okuyormuşsunuz hissiyatı yaratıyor. Belki de birazcık şu sosyal medyanın oluşturduğu dizüstü edebiyatı kavramına yaklaşıyor bu eser, benim gözümde. Edebi bağlamda dişe dokunur bir şeyler yok. Ancak karakter psikolojisini güzel yansıtıyor. Hakan Bıçakcı'dan okuduğum ilk eser ve bununla beraber diğer kitaplarını da okuma hevesindeyim. Diğer kitaplarında da gördüğüm kadarıyla kapak tasarımları da oldukça ilgi çekici.
Uyku Sersemi
Uyku SersemiHakan Bıçakcı · İletişim Yayıncılık · 2017262 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Deniz kuşları, kelebek tozları, altın halkalar, gümüş sisler, dalgaların son kez titreyişi... Bütün bunlar Virginia'nın sedefli kaleminden kulağıma fısıldanan, gözlerime ışıldayan büyünün parçaları. Ben bir kitap okudum ve kitap beni düşe çevirdi. Ben bir kitap okudum ve kitap bir şiirdi. Romanın şiire evrimi. Satırları okumak, idrak etmek, tasavvur etmek açıkçası benim için çok da kolay değildi. Pür dikkat kendimi verdiğim cümlelerin dağınıklığı keskinliğimi ikiye bölmüştü. Onların gözünden biz ve bizlerin gözünden onlar. İsmi gibi, beni dalgalandıran bu kitabı biri bana anlat dese söyleyecek bir şey bulamam. Bir konu yok çünkü ortada. Bir varoluş var. Bir tasvir var. Biraz o ve biraz ben varım. Bir gün orijinal diliyle okuyarak şiirselliğin yeniden tadına varmak istediğim Virginia Woolf'tan "melez" bir eser. Sakin, yumuşak ama zorlu bir yolculuk.
Dalgalar
DalgalarVirginia Woolf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,074 okunma
Reklam
227 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Gezgin, Sevgi Saygı’dan okuduğum ikinci kitap. Koza isimli kitabını 3-4 sene önce okumuş ve sıradanlığın naifliği, yumuşaklığı hoşuma gitmişti. Gezgin uzun zamandır aklımdaydı. Benim elimdeki on8 kitap yayınevinden çıkan sürümü ve inanılmaz kötü bir kapak tasarımı ile elinize alıyorsunuz. Hayatımda gördüğüm en çirkin kapak tasarımlarından ilk üçe rahat girer: on8kitap.com/kitaplar/gezgin İletişim’deki kitap kapağı ise bence çok daha uygun. Bu ilk eksi olarak haneye yazılıyor. Kitaptan zaten çok büyük bir beklentim yoktu. Buna rağmen bir hayal kırıklığına uğradım. Konunun -orijinal olmasa da- geliştirilebilir olduğunu düşünüyorum, ama dili o kadar yavan ki. Sanki yabancı bir yazarın vasat bir çevirisini okuyormuşsunuz hissi ile ilerliyor kitap ve bunun başlıca sebebi sanırım yazarın kitaba gizem katma çabası. Olay örgüsü de keza çok havada kalmışlıkla ilerliyor. Bu öyle bir kitap ki ne gizemli ne de sürükleyici. Sadece akıcı, basit. Sanki havadayım, ayaklarımla yürümeye çalışıyorum. Öyle anlamsız. Yalnız kitapta hoşuma giden bir nokta vardı. Spoiler olabilir mi bilmiyorum ancak kitabın içerisinde Rorschach testine benzer şekilde resimlerle bir hikaye oluşturma kısmı vardı. Tatlı ve yaratıcı bir ayrıntı olmuş. Ayrıca önemli karakterler arasında bir de kedi var. O yüzden kitabı yarım bırakmadan bitirebildim sanırım.
Gezgin
GezginSevgi Saygı · İletişim Yayıncılık · 200310 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Cağnıım Canıgüz'den, beş yaş sendromu yaşayan afacan dedektif Alper Kamu kitabı beklerken Beşiktaş sokaklarında maviş maviş afişleri ile bana göz kırpan zamanlar arası kitap. Ne yaptık peki? Kitabı hemen temin edip arka kapağı falan okumadan hikayeye daldık. -Sürprizbozan barındırabilir.- Ver elini Boğaziçi Güney Kampüs, 90'lar... Arka planda çalsın bir Nirvana bir İskender Doğan, kültürleri sentezleyelim, maktulü olmayan katili arayalım dedik. İskender Doğan'dan nasihat dinledik; Kurt Cobain’den çaresizliğimizin ezgilerini. Zamanlar arası gittik geldik, bir de ters köşe olsun dedik. Tahtakafa, Kız Tevfik, Amcabey tayfası da tamam. Gel gör ki oldu bittiye geldi bu son hikaye. Yüzeysel kaldık. Olsun sevdik. -Sürprizbozan barındırabilir.-
Kan ve Gül Bir Kara Dejavu
Kan ve Gül Bir Kara DejavuAlper Canıgüz · April Yayıncılık · 20177,3bin okunma
390 syf.
·
Puan vermedi
·
34 günde okudu
Kaan Murat Yanık'tan okuduğum ilk eser. Hoş bir roman ancak içime sinmeyen bir kaç nokta var. Ortada bir "büyülü gerçekçilik" kavramı var. Kitap içerisinde bu kavramın yansıtılış şekli tam olarak içime sinmiyor, hoşuma gitmiyor. Bu kavram, zaten doğaüstü olarak nitelenen simya ve süslü cümlelerle doldurulmamalı gibi geliyor. Marquez'in
Butimar
ButimarKaan Murat Yanık · Kapı Yayınları · 20153,966 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Pınar Kür kitaplarını sahaflardan almak hoşuma gidiyor. Bu kitabı da Kafkas Pasajı'ndan almıştım uzun bir süre önce. İkinci el kitap kokusu daha bir yakışıyor sanki Kür'e. 70'lerin başları, Ankara'da küçük bir tiyatroda genç, yetenekli ve taze bir oyuncu olan Semra'nın hayatından bir parçayı dinliyoruz. Semra anlatıyor, biz de onunla beraber ansıyoruz yaşadıklarını. Tiyatro insanlarını tanıyoruz. İnsan ilişkilerini bir kez daha irdeliyoruz. Semra'nın aşkları, arkadaşlıkları, tiyatroda tutunmanın zorlukları, hayat ile oyun arasındaki ince çizgi... Kitap içerisinde çok güzel diyaloglar var. Akıcı, sade dili kitabı sürükleyici kılıyor. Sadece Beyhan Barlas karakterinin hayat hikayesini anlattığı kısım boğucuydu. Onun dışında fazla yormadan ilerliyor hikaye. Kitaptan sonra tiyatroya hiç gitmediğimi fark ettim. Bir süre tiyatro kovalayacağım sanırım.
Küçük Oyuncu
Küçük OyuncuPınar Kür · Can Yayınları · 2017201 okunma
163 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Emrah Serbes'ten okuduğum üçüncü kitap. Diğer iki kitabın konularını, olaylarını hayal meyal hatırlıyorum. Aklımdan çıkmış olan kitaplardan. Afili Filintalar'dan okuyup hatırımda en az yer eden yazar Emrah Serbes. Bu, yazarı beğenmediğim anlamına gelmesin, kitaplarını okurken zevk alıyorum ancak fazla kalıcı bulmuyorum. Müptezeller, daha önceden okuduğum Erken Kaybedenler ve Hikayem Paramparça kitaplarına göre daha karanlık ve sert. Bu noktada bir Hakan Günday havası hissettiğimi söyleyebilirim. Çok uzaktan da olsa bu kitabın Piç ile bir benzerliği olduğunu düşünüyorum. Tamam, bu da benim serbest çağrışımım olsun. Kitap çok akıcı. Bir oturuşta okunur, biter, vay be dersiniz ve başka bir kitaba beklemeden başlayabilirsiniz. Küfürler romanın atmosferinde fazla değil. Bir iki çarpıcı olayın akış içerisinde fazla zorlama olduğunu düşünüyorum. Ve en büyük sıkıntı da karakterlerin derinlikleri yok. Empati kurabilmek için bir altyapı yok. Ama bu anlatım şeklinin birinci şahıs ağzı ile olmasından kaynaklı, es geçelim. Derinlik yok ama çok gerçek. Mekan anlatımlarıyla bu gerçeklik hissi "yaşanmıştır lan bunlar" dedirtiyor. Kitap da öyle bitiyor zaten. Cigaralık kitap. Amcalar kızmasın.
Müptezeller
MüptezellerEmrah Serbes · İletişim Yayınları · 20167,6bin okunma
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.