Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nesrin

"Yani bir insan çok konuşursa şayet, illaki yalandan bir şeyler katar konuştuklarına. Çünkü fazla ileri gitmek, bazen geri dönüşleri sekteye uğratabilir. Çok konuşan insanın boş konuştuğu çokça görülmüştür. Çok konuşan insan düşünmeden konuşur. Gerçi düşünmeye fırsat dahi bulamaz.Ağzındaki her şeyi kusar, dilinin ucundaki her şeyi kaydırır. Böylece kontrolü sağlama noktasında yetersiz kalır ve dengesini kaybeden uçurtma gibi çakılır. Özlülük prensibini kendisine rehber edinenler müstesna. Onlar az konuşur, öz konuşur. Olması gereken de bu değil midir? Yalan, kişinin karakterini törpüleyen keskin bir bıçaktır. Kişiyi toplum nezdinde itibarsızlaştıran yegâne faktörlerdendir.Onursuzluğun ve haysiyetsizliğin temel yapı taşıdır. Her neyse..."
Sayfa 39 - Kitapyurdu Doğrudan YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"İnsanlar kolay sanırlar Hz. Süleyman'ın sınavını. Varlıkla imtihan olmak. Altından sarayların içinde yaşadı, yakuttan eşyalarda yaşadı derler, o şükretmesin de kim etsin! Haşa!..Bilmiyoruz ki aslında hepimiz o koca peygamberin sınavından her gün geçeriz ve çoğu zaman kaybederiz. Biz değil miyiz her gün varlığın içinde yüzen, her biri bir güneşten belki kat kat daha büyük olan yıldızları kanıksayan? Biz değil miyiz bir çamurun içinden gözümüzün önünde çıkıp gelen tatlı üzümü hiç düşünmeden alıp ağzımıza atan? Biz değil miyiz küçücük bir serçenin uçuşundaki ustalığa kör olan,bülbülün ötüşüne sağır, bir kedi yavrusunun miyavlamasına duyarsız olan? Bir tırtılın kelebeğe dönüşündeki şahaneliği izlediniz mi siz hiç?. Yürümek, görmek, koklamak, tatmak, hissetmek, düşünmek, hayal etmek... Bundan öte varlık mı var? Güneşin doğuşunu izlemekten öte zenginlik mi var? Dağlar kadar altının olsa ne? Geceleri mehtabı izlemekten daha büyük varlık olabilir mi; hangi yakut, hangi zümrüt onun ışıltısının, onun güzelliğinin ötesine geçebilir? İnsan bir karıncadan ne anlar?"
Sayfa 25 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
"Hep bir hayret halinde değil midir âşık? Şaşkınlık değil midir aşk? Yeryüzüne öykünür âşık, gökyüzüne vurulur, sonra perde aralanır, onların Malik'ine, şeylerin Halik'ine, mülkün gerçek sahibine tutulur. Sıtma olmuş gibi titrer, titrer de ölmeden ölümü hisseder."
Sayfa 89 - Epsilon yayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Türk'ün şiarı harekettir, cihattır! Sordunuz, söyledim, ben böyle düşünür, böyle derim. Benim aklım Bizans oyunlarına ermez. Bildiğim bir şey varsa o da Türk yaşadığı sürece düşmanı bitmez. Kılıcını kınına koyanımız kaybeder!"
Sayfa 104 - Epsilon yayınlarıKitabı okudu
"Bir vicdan bin şahitten yeğdir!"
Sayfa 235 - Epsilon yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bildiğimiz iki kollu, iki ayaklı, iki gözlü insandan daha vahşi canavar mı var? Ondan daha barbar yaratık olabilir mi? Bildiğimiz insanoğlundan anlaşılması daha güç, ondan daha anlamsız yaratık var mı şu yeryüzünde?! Bu dünyada kötülük ve vahşet görmek isteyenlerin, hemcinslerine bakmaları yeterli."
Sayfa 234 - Epsilon yayınlarıKitabı okudu
"Müslümanlık ilerlemeci, pek yüce bir dindir. Medenileşmek için bu yüce dini engel göstermek büyük bir vebaldir. O kadar büyük bir vebaldir ki dine iftirayla bu tembellikte devam ederseniz çekeceğiniz ceza pek vahim olur. Bu cezayı dünyada komşularınız ilerlemiş milletlere çiğnenmek, ahrette de kim bilir nasıl şiddetli cezalarla çekersiniz."
Sayfa 332 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Bir milleti ilerleme yolundan geri koyan etkenlerden en birincisi dilindeki açıklıktan yoksunluktur. Bu açıklıktan yoksunluğun en dehşetlisi bazı gerçekleri söyletmemek için edebiyat ve bilim dilinin kekemeliğe mahkûm edilmesidir. Anlaşılmayan sözlerle beyinler doldurulmaya uğraşıldıkça fikir, akıl yürütme ve zekâ söner... Yerlerine budalalık ve ahmaklık geçer. Herkes okuduğu ve incelediği şeylerin çürüğünü sağlamından ayırmayı başarsa, anladım zannettiklerinin anlaşılmaz şeyler olduğunu bilse ya da düşünceyi beslemeye yaramayan sahte mantık yıldızlarıyla örtülmüş boş ve saçma şeyler, safsata olduğunu fark etse ilerlemelere karşı milletlerin gözlerine perde çeken engellerden en büyüğü ortadan kaldırılmış olur. Gerçeklerin kesinlik kazanmasına açıklık getirmek için icat edilen “mantık” bile yüzyıllarca boş ve temelsiz şeylerin kanıtlanmasına alet olmuş ve olmaktadır."
Sayfa 330 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Tabiatın hükümlerine boyun eğip itaat etmekten baska çare yoktur. Ne övmeyle ne yermeyle onun emrettiğinin bir noktasını değiştiremeyiz. Bizim için bu, dünyaya çağrılınca gelmek, yol verilince gitmektir. İşte bize zorla yüklenmiş bir görev... Bunu şikâyetle, kınamakla yerine getirmek tıpkı yaşamak için kaslarıyla çalışmaya mahkûm bir hizmetkârın sızlanarak, homurdanarak çalışmasına benzer. Hayatı terk etmek istemeyişimiz dünyevi saadet efsanesini kabulümüzü gösterir. Halbuki çoğumuz bugün bunu inkâr ederiz.Aymazlığımızı alt edemeyip de yaradılışın mayamızı yoğurduğu zayıflıktan kurtulmayarak hayattan hoşlanıyorsak bu tutkumuzu akıl ve izan sınırından öte bir dereceye vardırmayalım. Sonsuza kadar ölmek istememek gibi imkânsız bir şeye emelimizi bağlamak çocukluğunda bulunmayalım.Tabiat kâinatın defterinde ithalat ve ihracat hanelerindeki gerekli orantıyı düşünen eşsiz bir iktisatçıdır. Ölümün kazdığı çukurları doğumlar doldurur ve fazla kalır. Bir evden tabutun götürdüğünü beşik geri verir. Ölümün kasvetini ancak doğumla gelen nese örtebilir."
Sayfa 328 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Yaşamak, en sade tarifiyle gönülde yatan istekleri yenilemekten başka bir şey değildir. Sadece yerin ve zamanın, yaşın ve yılın değişmesiyle isteklerin türü değişir. En istekten arınmış yaşamaya uğraşan filozofların şu kararlarında bile bir maksat, bir arzu gizlidir."
Sayfa 155 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ruhta ve bedende rahatlık olmadıkça, döşek rahat olmuş neye yarar? Vücudumuza bir iğne, ruhumuza bir dert girdi mi, dünyalar bizim de olsa rahatımız kaçar."
Sayfa 106 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Âdetlerimizde, alışkanlıklarımızda, davranışlarımızda her türlü gariplik ve aykırılıklardan kaçınmalıyız; bunlar insanı başkalarından ayıran, insanlıktan çıkaran şeylerdir."
Sayfa 94 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim."
Sayfa 90 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Ruhumuz yapacağını gösteriş için yapmamalı, her şey içimizde, hiçbir gözün görmediği en gizli yerimizde olup bitmelidir. Orada ruhumuz bizi ölüm korkusundan, acılardan, yüzkarasından bile korur; çocuklarımızı, dostlarımızı, servetimizi kaybetmeye dayanacak ve gereğince savaşın tehlikelerine atılabilecek bir hale getirir."
Sayfa 46 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Yaptığı iyiliği başkaları duysun diye, kendisine daha fazla değer verilsin diye yapan, doğruluğu dillerde dolaşmak şartıyla doğru olan adamdan pek hayır gelmez."
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
821 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.