Esra Duran

Esra Duran
@nimrodel
Le vent se lève ! … Il faut tenter de vivre!
Eskiden bilmezdim, şimdi biliyorum, siz de biliyorsunuz: gülüşler farklı renklerde olurlar. Gülmek içinizdeki patlamanın sadece uzaktan gelen aksisedasıdır; belki bayram gibi renkli, kırmızı, lacivert, altın roketler gibidir, belki de insan bedeninin havaya uçan parçacıklarıdır...
Sayfa 227
Reklam
Öleceğinize inanır mısınız? Evet, insanoğlu ölümlüdür, ben bir insanım: buradan... Hayır, o değil: bildiğinizi biliyorum. Bense şunu soruyorum: bu sayfayı tutan parmakların günün birinde sararıp, buz gibi olacağına inandınız mı, kesinlikle inandınız mı, aklınızla değil de vücudunuzla inandınız mı, hissettiniz mi?
Sayfa 193
Seni kim biliyor ki... İnsan son sayfasına kadar ne olacağı bilinmeyen bir roman gibidir. Başka türlü olsaydı okunmaya değmezdi...
Sayfa 168

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ben insanım ve insanlara konuk oldum," diyebilmek, az şey mi? Beni barındıran insanlığın ta kendisidir. Yürek, bedenden daha çok gözetilirse, ufak mahrumiyetlere daha kolay katlanılır.
Sayfa 179
Ne acı!
Doğduğumuzda girdiğimiz savaş meydanından ölünce çıkarız. Ömrün sonuna varıldığında yarış arabasını iyi kullanmayı bilmenin ne yararı var bize? Yapılacak tek şey kalmıştır, o da oradan nasıl çıkacağını düşünmektir. Yaşlı birinin öğreneceği tek şey, ölmektir, fakat aksi gibi benim yaşımda en az yapılan da bu; ölümün dışında her şey düşünülür. Tüm yaşlılar hayata çocuklardan daha fazla bağlıdırlar ve gençlerle karşılaştırıldığında daha zor ayrılırlar hayattan. Çünkü ömürleri boyu bu dünya için çalışmışlar, tüm çalışmaları sona erdiğinde, boşuna emek verdiklerini görmüşlerdir. Bütün emekleri, bütün servetleri, çalışarak geçirilen uykusuz gecelerinin bütün meyveleri gittiklerinde geride kalacaktır. Yaşadıkları sürece, ölürken götürebilecekleri bir şeyler edinmeyi de düşünmemişlerdir.
Sayfa 46
Reklam
Reklam
221 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.