Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Kimilerin sevgisinde serap ne çoktur, Ben seni öyle severim ki asla sapma yoktur. Sana her zaman mutlak içtenlik duydum, Sevgim açık bir iz taşır, izde sevgimi yudum. Gönlümde olaydı sevgi başkasına, solardım, Onu kendi ellerimle söker yolardım. Biricik özlemim sence sevilmiş olmak, Sana sunduğum sözlerde sevgiyle dolmak. Elde edersem bunu, tüm dünya, tüm insanlık, Gözümde bir toz zerresi, çevremizi saranlarsa böceksi yaratık.”
375 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Çok sevdiğim suriyeli bir arkadasim vardi .onunla sohbet ederken bazen sehit babasi ve suriyedeki ailesi ile olan anilarini anlattiginda bizim icin siradan ama cok tatli olan o hayatin ondan neden alindigini ,neden okula gidemedigini ,neden ailesinin ayrilmak zorunda kaldığını düşünüp huzunlenirdim. Bu kitapta da savasin bir ulkeye etkisiyle birlikte bir bireye ,bir babaya ,bir cocuga neler kaybettirdigini o kadar uzulerek okudum ki Neden dunyanin cogu yerinde savas yada irkcilik var? İnsanlık bundan ne kazaniyor? Neden bazi insanlarin normal yasama haklari ellerinden aliniyor ?neden bazi cocuklar okula gidemiyor ? Neden bazi cocuklar sokakta oyun oynadiktan sonra annesine sarilma hakkina sahip degil ? Hatta şunu da sormak istiyorum neden bazi cocuklar dünyaya geldikten günler sonra ölmek yada sakat kalmak zorunda ? Bu kitapta afganistan Su an filistin Yıllardır suriye Gecen sene sudan Ve daha bir suru ulkede Bunu engellemek icin ne yapabilirim? Ne yapabiliriz? Kitab genel olarak cok surukleyici . herkese tavsiye ederim ve empatimizi cok artiracak bir kitap oldugunu düşünüyorum
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021165,3bin okunma
Reklam
İnsanlık ağacının kırılmış dalıyız.
Bugün nice bunalım içinde olursa olsun, ne kadar homongoloslarca boğulmaya çalışılırsa çalışılsın, islâm, hakikat uygarlığı olarak, tüm insanlık içinde, bir gün mutlaka, yeniden dirilişini gerçekleştirecektir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Tanınmış bir tarihçi ve coğrafyacı olan Ebul Feda (1271-1331) Eyyubi sultanları ailesindendi. Bölgedeki çeşitli savaşlara katıldı ve bunları yazdı. El Muhtesar fi tarih el beşer (Kısaca İnsanlık Tarihi) adlı iki ciltlik eseri 1870'te ve 1908'de Kahire'de yayınlanmıştır. Takvim el buldan adlı bir coğrafî eseri vardır. Bu iki eserinden parçalar çeşitli yabancı dillere çevrilmiştir.
İnsan olmak başka iş, insanlık başka iş.
Sayfa 32 - YKYKitabı okuyor
Reklam
Aristarkus’un bize bıraktığı büyük mirası şudur: Ne bize, ne gezegenimize doğada ayrıcalık tanınmış değildir. Bu görüş, gezegenimizin yıldızlarla kıyaslanışında geçerli olduğu kadar, insanlık ailesinin kişileri arasındaki çeşitli ilişkilerde de geçerlidir. Bu gülüşün etkisiyle astronomide olduğu kadar, fizikte, biyolojide, antropolojide, ekonomide ve siyasette büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu görüşün sosyal açıdan fazla yaygınlaşması, aynı zamanda örtbas edilmesini hedef alan girişimlerin de nedenini oluşturuyor mu, diye sormadan edemiyorum.
Bir keresinde düşümde kendimi öyküler anlatırken gördüm ve birinin ayağıma vurarak beni cesaretlendirdiğini hissettim. Aşağıya balonca topuklarımı tutarak yukarı bakan ve bana gülümseyen yaşlı bir kadının omuzlan üstünde durduğumu gördüm. Ona, “Hayır, hayır, siz benim omzuma çıkın, çünkü siz yaşlısınız, ben gencim,” dedim. “Hayır, hayır,” diye ısrar etti. “Böyle olması gerekiyor.” Gördüm ki, o da kendisinden daha yaşlı bir kadının omzunda duruyordu ve ö da daha yaşlı bir kadının omzunda duruyordu, yine o da cüppeler içindeki bir kadının omzunda duruyordu, o da başka bir ruhun omzunda duruyordu, o da... Olması gerekenin bu olduğu konusunda, düşteki yaşlı kadına inandım. Halkımın benden önce yaşamış kişilerinin güçleri ve yetenekleri, öykü anlatma becerimi besler. Deneyimlerime göre öykünün anlatım gücü, enerjisini zaman ve mekân boyunca birbirine karışmış, çağının paçavra ve kaftanını ya da çıplaklığını incelikle giyinmiş ve yaşanmakta olan hayatla taşacak kadar dolmuş yüce bir insanlık sütunundan alır. Eğer tek bir öykü kaynağı ve o öykünün de bir yaratıcı gücü varsa, işte o bu uzun insan zinciridir.
Ayrıntı Yayınları
Fransız ve özellikle Alman bilim insanları, hastalıklara neden olan mikroplar teorisini ortaya koydular ki bu teori, insanlık tarihinde ilk kez, hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için rasyonel bir zemin sağladı. Sıradan bir Amerikan doktor, hala "mizaçlar" hakkında bir şeyler geveleyip insanlara yüksek dozlarda kalomel verirken küçük bir tıp eliti yeni bilimi öğrenmek için Almanya'ya seyahat ediyordu. Amerika'ya reformist bir coşkuyla döndüler. Almanya'da eğitim almış doktorlar, yerel hayırseverlerin sağladığı fonla 1893'te ilk Amerikan-Alman tarzı tıp okulu olan Johns Hopkins'i kurdular.
Bazen insanlık durumları,nedeni yada sonucu olduğu dünya durumlarının karşısında nasıl da önemsiz bir ayrıntıya dönüşüyor.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.