Ben sevgiden, sevinçten söz açmak istemez miyim, delice,
çılgınca, içim taşa taşa, bir sevinçten söz açmak istemez miyim?
Ben sevinçli adamım. Bu dünya böyle olmasa, böyle
kara, karanlık olmasa, ben sevinçten taşar coşardım.
bir kitabın sayfası, rüzgârda uçuşan bir saç perçemi, yarı açık
duran bir pencerenin pervazına tırmanan bir bitkinin
titreyişi, yola serilmiş ince çakıllı kumun üzerindeki
önemsiz adımlar, uykuya dalmış köyden yükselen son
duman, arabacının, sabah bir keçiyolunun kenarında
unuttuğu kırbaç olsam...
kendimi birden, kurusun diye pencerelere asılan, sonra orada unutulup yavaş yavaş buruşan, sonunda da asıldığı yeri kirleten yaş bir toz bezi gibi hissettim.