Dumas'ın ilmek ilmek işlediği bir kurgu. Bu kadar kusursuz olabilirdi ancak. 1550 sayfalık bir kitap nasıl olurda bu kadar akıcı, merak uyandırıcı olabilir? Bir an olsun "bu bölümler sıkıcıymış" dedirtmez mi ? Dedirtmedi... Kurgusu, dili, akıcılığı , karakterleri her şeyiyle bir başyapıt. Ezel dizisini izlediğim(Ezel dizisiyle benzerliği intikamı ve bir kaç detayı yoksa aynısını değil tabi ki) ve kitaptan esinlenildiğinden haberdar olduğumdan biraz daha tahmin edilebilirdi benim için, ona rağmen gözlerim patlayıncaya kadar kendimi zorladığım anlar oldu 26 gün içerisinde. Ne kadar övsem az kalır ancak bu kadar uzun bir kurgu içerisinde takıldığım iki nokta olabilir. Daha doğrusu takıldığım demeyeyim ama biraz daha uzatabileceği bölüm olabilirdi. Düşünün ki 1550 sayfanın biraz daha uzayabileceğinden bahsediyorum.
Birincisi;
Monte Kristo Kontu'nun gelişimini-dönüşümü (spoiler olmaması için nerde ve nasıl olduğunu yazmak istemiyorum, hazırlık yılları diyebilirim kısaca).
İkincisi;
Sonunun daha vurucu bitmesini istetti kitap bana. Biraz soft kalmış gibi geldi. (Sanırım biraz daha uzamasını istediğim için olabilir).
Edit: Gerçi detaylıca düşününce intikam alınanları, hiç de soft değil aslında.
Sonuç olarak 1550 sayfalık kitap ancak bu kadar kısa gelebilirdi diyeyim, gözü korkanlar için de bir cesaret olsun. Saygılar Dumas.