Oğuz
@oihtiyar
Korkmadık, savaştık!
327 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Çünkü Allah, babaları, çocuklarına huzur hissi verecek kabiliyette yaratmıştır.
Sayfa 69Kitabı okuyor
Avrupa Devletlerinin Osmanlı imparatorluğu topraklarını paylaşmak için yüzyıllardır yürüttükleri Doğu Sorunu’nun (Şark Meselesi, Question d’Orient) çözüme ulaşmasını Atatürk anı defterine şöyle kaydetmişti: “Doğu sorunu halledilmiştir. Doğudaki azınlıkları korumak gibi ahmakça bir vesile ile Doğudaki çoğunlukları esaret altına almaktan ibaret olan ‘Doğu Sorunu.’
Cihan uygarlığına sorarım, bu mu uygarlık? Vahşiyane hareketlerde bulunanların, uygarlık, kişilik adına söz söylemeye yetkileri olabilir mi? Azınlıkları servet ve zenginlik içindeydi; kardeş gibi geçiniyorlardı. Bunları cani yapan kimdir?
Tarih, ingiltere hükümetinin böyle gülünç bir girişime umut bağlamasını hayretle yazacaktır. Maskara bir kavmi Türkiye’yi istila ettirerek cihangir yapmak! Siyasi ve askeri bir aymazlık örneği!
Sayfa 361Kitabı okuyor
Hz. Peygamber (s.a.v), bir bayram günü namaz kılanan bir yerde kadınların yanına geldi ve onlara hitaben,
“Ey kadınlar topluluğu, çokça sadaka verin ve fazlaca istiğfar edin; bana cehennem ehlinin çoğunun kadınlar olduğu gösterildi” buyurdu.
Kadınlar,
“Niçin cehennemliklerin çoğunu kadınlar oluşturuyor ey Allahın Resulü” diye sordular, Allah resulu,
“Çünkü sizler çokça lanet okursunuz, kocanıza nankörlük yaparsınız bu yüzden. Bir de aklı ve dini noksan olduğu halde, dirayetli bir erkeği sizin gibi mağlup eden kimse görmedim” buyurdu.
Kadınlar,
“Bizim aklımızın ve dinimizin noksan oluşu nasıl oluyor?” diye sorduklarında, Peygamber efendimiz (s.a.v),
“Bir kadının şehadeti erkeğin şehadetinin yarısı kabul edilmiyor mu?” diye sordu; kadınlar,
“Evet öyledir?” dediler. Rasülullah Efendimiz (s.a.v),
“İşte bu, onların aklının (erkeğe göre) noksan oluşundandır. Bir de kadınlar hayız olunca namazı ve orucu terkeder değil mi?” diye sordu; kadınlar,
“Evet öyledir” dediler. Efendimiz,
“İşte bu da onların dinde noksanlığıdır” buyurdu.
Sayfa 48Kitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Öğrenilmesi farz olan bir ilimden cahil kalmak haramdır.
Once the world starts giving you hell for leaving your wife, your guilt will go away by itself... to be replaced by anger, disgust, and ultimately relief.
Sayfa 34Kitabı okudu
28
Know this: Every married woman’s biggest fear is that her husband will leave her. Biggest fear. That’s bigger
than the fear of poverty or the death of a child or even her own death. That’s right. A child’s death is much more tragic, obviously. But it’s also rare. Few women run around scared to death every day that their children will suddenly drop dead. But their friends are getting dumped by their husbands right and left! Marriages are breaking up all over the place. Husbands are walking out. It’s fifty percent out there. Yes, a wife is much more fearful of something that’s happening all around her all the time.
So remember: Her biggest fear is that her husband will leave her. Know this and never forget it.
Sure, you can keep on tolerating your wife, but in the meantime your life is passing by.
Sayfa 23Kitabı okudu
İnsan çelişkiyi ancak kendi kalbine dönerek çözebilir.
Sayfa 59Kitabı okuyor
Yasak olan şeyleri inatla yapmayı sürdürmemizin nedeni, adaletsizliğe karşı kendimizi savunma biçimimizdir.
Sayfa 59Kitabı okuyor
Zeki ve dikkatli insanlar değil de, fikir ve mantık insanları düş kurar.
Sayfa 57Kitabı okuyor
Herhalde alemde bir hak vardır. Ve hak kuvvetin üstündedir!
Sayfa 292Kitabı okuyor
Azmimiz asla sarsılmayacaktır. Hakkımız verilmedikçe durmayacağız, harp ve darp, zulüm ve kahır, hepsini iman dolu göğsümüzle karşılayacağız!
Sayfa 292 - Namık KemalKitabı okuyor
Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa / Halkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır.
Sayfa 292 - Namık KemalKitabı okuyor
Memleket olmazsa parti kaç para eder? Evvela memleket selamete çıkmalı ki partiler de ondan sonra bir siyasi, bir toplumsal esasa, görüşe dayanarak kurulabilsin.
Sayfa 287 - Mustafa KemalKitabı okuyor
Amerikan Generali Harbord, 22 Eylül’de görüştüğü Mustafa Kemal’e, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunun ve Müttefiklerinin kesin yenilgiye uğradıklarını anımsatarak, “Dördünüz bir arada yapamadığınız bir şeyi, bu durumunuzda tek başınıza yapmayı nasıl düşünebilirsiniz? Fertlerin intihar ettiğini vakit vakit görürüz. Şimdi de bir milletin intiharına mı şahit olacağız?” Diye sormuştu. Mustafa Kemal buna şöyle yanıt vermişti: “Generalin şunu bilmesini isterim ki biz, emperyalistlerin pençesine düşen bir kuş gibi tedrici (yavaş yavaş), sefil bir ölüme mahkum olmaktan ise babalarımızın oğlu sıfatıyla vuruşa vuruşa ölmeyi tercih ederiz!”
Sayfa 279Kitabı okuyor