Tiamat, İhsan Oktay Anar'ın farklı bir şeyler deneme arzusundan çıkmış gibi duruyor. Diğer okuduğum kitaplarından farklı bir tarzı var ama yinede kitapta İhsan Oktay Anar imzasını bulabiliyorsunuz. Belki o tadı değil ama yazarın kendine has üslubu ben buradayım diyor.
Kitap, denizcilik terimleriyle dolu olduğu için idrak etmek ve kafada canlandırmak güç olabiliyor bazen yaşananları. Hatta ilk sayfalar sıkıcı geçiyor denebilir. Beklenti çok yüksek olmaz ve kitabı uzun süreye yaymazsanız ilginç bir hikaye sizi içine çekiyor yavaş yavaş.
Kitabın içerisinde az az da olsa bazı felsefi tartışmaları görmek ve onun bir parçası olmak güzel hissettiriyor. Öyle büyük hayat dersleri değil ama keyifli bir zaman veriyor Tiamat. Gözler uzun İhsan'ı aramadan edemiyor tabi...