Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Okuma Notları

88 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitap iddialı ana ve bölüm başlıklarıyla karşınıza çıkıyor ancak. Vaat ettiği cevapları çok kısmi veriyor. Özellikle iş felsefe ve din ilişkisine geldiğinde yazarın argümanları vasatın altında kalıyor. Bu meseleyi sıfırdan başlayarak öğrenmek isteyenler için uygun bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Kötülük problemi konusuna bile dalıp üstünü başını batırmış çocuk gibi kalmış yazar. Hayal kırıklığı oldu kısacası.
Ben Maymun muyum?
Ben Maymun muyum?Francisco J. Ayala · Fol Kitap · 2021150 okunma
Reklam
100 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitap, benzeri konularda başka eserlerle birlikte okunabilir ama tek başına bir izlenim için yeterli mi bilemedim. Açıkçası beklentimin altında kaldı.
Neden İnsanları Dış Görünüşlerine Göre Yargılarız?
Neden İnsanları Dış Görünüşlerine Göre Yargılarız?Edward Dutton · Liberus Yayınları · 2022110 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Tiamat, İhsan Oktay Anar'ın farklı bir şeyler deneme arzusundan çıkmış gibi duruyor. Diğer okuduğum kitaplarından farklı bir tarzı var ama yinede kitapta İhsan Oktay Anar imzasını bulabiliyorsunuz. Belki o tadı değil ama yazarın kendine has üslubu ben buradayım diyor. Kitap, denizcilik terimleriyle dolu olduğu için idrak etmek ve kafada canlandırmak güç olabiliyor bazen yaşananları. Hatta ilk sayfalar sıkıcı geçiyor denebilir. Beklenti çok yüksek olmaz ve kitabı uzun süreye yaymazsanız ilginç bir hikaye sizi içine çekiyor yavaş yavaş. Kitabın içerisinde az az da olsa bazı felsefi tartışmaları görmek ve onun bir parçası olmak güzel hissettiriyor. Öyle büyük hayat dersleri değil ama keyifli bir zaman veriyor Tiamat. Gözler uzun İhsan'ı aramadan edemiyor tabi...
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,964 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
·
Puan vermedi
Bauman, kitabın bir yerinde internet kullanıcılarını “sürekli temas içindeki yalnızlıklar” olarak tanımlıyor. Gerçekten olan tam olarak bu. Mütemadiyen çeşitli olaylarla/kişilerle/yorumlarla karşı karşıya kalıyoruz elimizdeki telefonlar vasıtasıyla. Hiçbir şeyden uzak kalamıyor her şeyden haberdar oluyoruz bütün bu bilgi/olay/kişi bombardımanına karşın bir o kadar da yalnız kalıyoruz. O kadar çok arkadaşımız var ki sosyal medya üzerinde bu çokluk yalnızlığımızı perçinliyor. Sürekli bir şeylere maruz kalıp aynı oranda da yalnız olmak bizi o kadar güçsüz hissettiriyor ki bu güçsüzlüğü yine sosyal medya üzerinden kapatmaya çalışıyoruz. Ne yalnızlığın sakinliğini yaşayabiliyoruz bu hengamede ne de topluluk halinde olmanın güvenini duyabiliyoruz. Hey şeyden haberdarız, her şeye dair yorumumuz var ve elimizde hiçbir şey yok. Bunun haricinde kitap göç ve mültecilik sorununu güzel yansıtıyor ve Avrupa'nın kendi içindeki iki yüzlülüklerini ortaya koyuyor. Tabi burada Bauman Avrupa'ya laf giydirirken bize ne düşüyor düşünmek lazım...
Kapımızdaki Yabancılar
Kapımızdaki YabancılarZygmunt Bauman · Ayrıntı Yayınları · 2018273 okunma