Çoğumuz ortaklıkta koşturup herkesle konuşamayız, dünyanın bütün şehirlerini tanıyamayız; zamanımız, paramız veya o kadar çok arkadaşımız yoktur. Sıradan insan onların yüzde doksan dokuzunu ancak bir kitapta görebilir.
Bir insanın etrafındaki dünyaya ve hayata bakarak bazı düşüncelerini yazıya dökmesi belki bir ömür sürdü; sonra ben geldim ve iki dakikada bam! Her şey bitti.
Herkesin içindeyken yüzüme neşeli bir maske takmasını bilirim. Bununla birlikte ay ışığında bir mezarlık gördüğümde gidip orada uyumanın daha iyi olup olmadığını kaç defa sormuşumdur kendime.
Biz hep insanlardan yakınıyoruz, kendimiz de bir insan olduğumuza göre, demek oluyor ki, bizden de yakınanlar var. Bizim yaşamımıza set çektiklerine göre, biz de başkalarının yaşamına set çekiyoruz.