Deha hiç kuşkusuz güzellikten daha uzun ömürlüdür. Hepimizin, kendimizi aşırı derecede eğitmek uğruna bunca zahmete katlanmamız da bundandır ya, Şu çılgın, kıran kırana yaşam savaşında hepimiz dayanıklı bir şeylere sahip olmak isteriz, bu yüzden de yaşam kavgasındaki yerimizden olmamak için kafamızı süprüntülerle, olgularla doldururuz. Eksiksiz bilgi sahibi adam: Çağdaş ideal işte budur. Eksiksiz bilgi sahibi adamın zihniyse ürkütücü bir şeydir. Elden düşme züccaciye satan bir dükkân gibi, baştan aşağı toz ve eciş bücüş nesneler, canavarlar.
Olmak ya da olmamak... Peki o pes edip de dünyada var olmazsa eğer, gelecek talancılarının karşısında kimler olacak, onları başkalarının da geleceklerini çalmamaları için kimler durduracaktı?
çiçek tozları gibi dünyaların karmaşıklığı içinde olmak, bilinmeyen bir rüzgârda bir öğleden sonrasında, alacakaranlık uyuşukluğunda havada gezinmek ve bir yere düşmek, daha büyük şeyler arasında kaybolmak. iyi bir anlayışla bu olmak, mutlu ya da mutsuz olmamak, parlaklığı nedeniyle güneşe ve uzaklıkları nedeniyle yıldızlara teşekkür etmek. daha fazla olmamak, fazlasını istememek. aç dilencinin müziği, kör adamın şarkısı, bilinmeyen bir yayanın bıraktıkları, yükü ya da hedefi olmayan bir devenin çöldeki izleri..
Ya ne yapmak lâzımmış?
Sağlam bir dayı bulup çatmak sırnaşık gibi,
Bir ağaç gövdesini tıpkı sarmaşık gibi,
Yerden etekleyerek velinimet sanmak mı?
Kudretle davranmayıp hileyle tırmanmak mı?
İstemem eksik olsun! Herkes gibi, koşarak,
Yabanın zenginine methiyeler mi yazmak
Yoksa nâzırın yüzü gülecek diye bir an
Karşısında takla mı atmak lâzım her