Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Aristo, Fizik'inde "şimdi" dediği tek tek anlar ile Zaman arasında ayırım yapar. Tek tek anlar, tıpkı Aristo'nun atomları gibi bölünmez, parçalanmaz şeylerdir. Zaman ise, bu bölünmez anları birleştiren çizgidir. Zaman'ı, şimdileri birleştiren çizgiyi, Tarık Bey'in "unut" öğüdüne rağmen ne kadar gayret etsek de, aptallar ve hafızasızlar hariç kimse bütünüyle unutamaz. Hepimizin yaptığı gibi mutlu olmaya ve Zaman'ı unutmaya çalışabilir ancak insan.”
"Ama hayat hiç istediğimiz gibi olmuyor Kemal Bey."...
Sayfa 219Kitabı okudu
Reklam
Özgürlüğü kim istiyor?
Peki özgürlüğü kim istiyor? Devlet istemiyor! Tüccarlar buna fazla meraklı değiller. Toprak ağaları nefret ediyor. Köylüler duymamış. Başka kim var? İşçiler?.. Bir de ben!
"Çünkü arkasından herkesin o kadar ağladığı bir insanın ölümü yanında benim hayatımın hiçbir değeri kalmıyor... Ben o dağın yanında bir karıncayım! "
“İnsan, gelip geçici heyecanlara kapılmayacak kadar sakin ruhlu ve becerikli olursa eskiyi biraz kıvırıp, bükerek yeniye çevirebilir.”
Sayfa 211 - Sait Bey YKY
Sultanın atadığı valilere bağlı mülki birimler olarak eyaletler, muhtemelen on dördüncü yüzyılın son yirmi yılından önce Osmanlı İmparatorluğu'nda var olmamıştı. Fakat Osman Bey'in (ölümü yaklaşık 1324) ve Orhan Bey'in (yaklaşık 1324-1362) topraklarını, oğulları, akrabaları ve destekçileri arasında paylaşmış olması muhtemeldir.
Sayfa 209 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Fakat beni boğan şey daha fecîdir: İşgal başka şey, inkiraz (çöküş) gene başka şey. Ben bunu hissediyorum. Etrafımda herşey: "İnkıraz! İnkıraz!" diye haykırıyor. Ben askerim. Tarihe çok meraklıyım. Fakat tarih bunları yazmıyor. İnkirazın bir de içerisinden görülüşü var. Ruhların, kalblerin, seciyelerin inkırazı. Ben belki iyi anlatamıyorum. Düşman şehre girmiş ne çıkar? Davranır, kovarız; fakat bir de fenalığın bin çeşidi ruhlarımızı işgal etmiş. Ahlâkımız, faziletimiz işgal altında... Şu aşağıdaki ecnebiler bizim yalıya zorla girmediler ya... Biz çağırdık da geldiler. Çünkü ruhumuz esir. Bu da birşey değil. Seciye yok bizde, Orhan Bey. Bana her taraf bataklık gibi görünüyor. Elimi sık sık boynuma götürüyorum ya. Billâhi, inanmazsınız, yakam bana gırtlağıma kadar çıkmış bir bataklık hissini veriyor. Geçen defa beni çok hasta gördünüz. Hastalık ne kelime! Vücudumda hiç birşey yok. Amma keşki hasta olsam... İlletlerin en beteri nedir? Verem mi? Çoktan razıyım; kanser mi? Ona da razıyım. Tek etrafımda herkesi ahlâk veremine, seciye kanserine tutulmuş görmeyeyim.
Sayfa 265 - Ötüken Yayınları 1997 BaskısıKitabı okudu
Bizde öyle özgür, aklını kullanan, girişken insan yok! Bizde herkes köle, herkes boyun eğmek, toplumun içinde erimek, korkmak için yetişliriliyor.
Sayfa 70 - İletişim Yayınları, pdfKitabı okuyor
"Kötü olan şey, benim, bu kadar rahat, tasarladığım hayata bu kadar yakın hissettiğim bir günde, onun ölüme bu kadar yaklaşmış olması. Ama bunda benim bir suçum yok! Bu onun ve benim seçtiğimiz, yaptığımız şeylerin bir sonucu."
Sayfa 65 - İletişim Yayınları, pdfKitabı okuyor
Güneş battı, hava kararmaya başladı, ama Cevdet Bey'de her gün bu saatlerde uyanan hüzün ve iç sıkıntısı uyanmadı. Her gün bu vakitte, dükkânı kapattıktan sonra Sirkeci'den Eminönü'ne yürür, içini yakan sıkıntıyı nasıl söndüreceğini bilemeden başını günlük hayatın dar duvarlanna vururdu.
Sayfa 68 - İletişim Yayınları, pdfKitabı okuyor
Reklam
Nigân'ı seveceğini seziyordu. Onu sevmek istediğini önceden çok düşünmüştü. Nigân'ın şimdi kendisini sevmediğini de bi liyordu. Ama az önce gördüğü o hareketli şeyin, ailesi ne kadar tuhaf, eski ve kendisine uzak olsa da, kocasını sevmek için yetiştirildiğini de biliyordu.
Sayfa 59 - İletişim Yayınları, pdfKitabı okuyor
Burada hürriyet yok, oğlum, hürriyet! Yaşasın Jöntürkler." Bu son cümleyi sesini kısarak söylemişti. "Yaşasın benim küçük saf oğlan! Hımmm! Peki ne yapmalı sence hayatta? Yok, yok, sen şimdi bunu anlayamazsın? Hem öyle fazla kitap okumuş birine de benzemiyorsun ! Alınmıyorsun ya?"
Sayfa 51 - İletişim Yayınları, pdfKitabı okuyor
Bizim zamanımız geçiyor. Koca Abdülhamit'e bomba atıldı. Çoluk çocuk ihtilâlci. Kimse durumdan memnun değil. Abdülhamit'e bomba atılacağı kimin aklına gelirdi? O da tepetaklak olacak, devrilip gidecek. Beni yirmiyedi yıl hatırlamadı.
Sayfa 50 - İletişim Yayınları, pdfKitabı okuyor
Nasıl faydasını göremiyorsun? Yani sence burada, bu devlette, bu toprakta her şey iyi ve kusursuz mu? Her şey olduğu gibi kalmalı mı? Bunu mu söylüyorsun, Cevdet?" "Bunu söylemiyorum!"
Sayfa 39 - İletişim Yayınları, pdfKitabı okuyor
Kimse kendi hesabına düşünmüyor. Düşünürse, korkuyor... Herkes olsa olsa kendi hesabına kulluk ediyor.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.