Bir tarafta İphone 11 için birbirini ezenler diğer tarafta cebinde parası olmadığı için intihar edenler ... Komşu aç yatarken biz tokluğumuzla övüneceksek nerede kaldı insanlığımız. Öyle bir hale geldik ki elimizdeki telefon belirler oldu fiyatımızı, yediğimizi içtiğimizi paylaşmak moda değil alışkanlık oldu. Hep söyledim hala da söylüyorum:
Yoksul olmak ayıp değil, utanılacak bir eksiklik değil... Üç kişilik eve iki balığın girmesinin, bir annenin çocuğunun önüne kuru fasulyenin etlerini ayırmasının, bir babanın aynı kotu beş yıl giyip de o kot parasıyla çocuğuna oyuncak almasının kutsallığını bilirim... Hesap kartını uzatırken acaba bakiye yeter mi diye bakışlardaki o kırıklığı bilirim… Bir şişe kola bitmesin diye günlerce yudum yudum içmeyi, üç dilim peynirle bir günün kahvaltısını yapmayı, iki zeytinle bir ekmeğin doldurulmasını da bilirim… Ne yazık ki ceplerdeki yoksunluktan çok yürekteki yoksunluk acıtıyor. Ceplerinden para fışkıran insanların yüreğini kuraklık basmış bir taze fidan yetişmiyor. İnsanların ceplerinin delik olması değil yüreğinin, gönül gözlerinin delik deşik olması daha çok yaralıyor… Asıl eksiklik ceplerin boşluğu değil yüreklerin yokluğudur.