Şeref kaynağımız Kur’ân-ı Kerîm, evimizin, sokağımızın, caddemizin yeniden inşaası için, yeniden İslâmlaşması için tozlu raflardan indirilmeyi bekliyor… Dantelli kılıflardan çıkarılmayı ve hafızalardan da hayata geçirilmeyi bekliyor…
Elbette bu kapitalist sistemin yetiştirdiği insanların gözünde paradan başka da değerli bir şey yoktur. Halbuki Müslümanların gözünde paradan çok daha kıymetli şeyler vardı. Müslüman her adımını atarken Allah’ın rızasını kazanmak, Allah’ın cennetini kazanmak için çırpınırdı. Müslüman’ın temel hedefi cennetti ve cennete giden yoldu.
Dün Firavunoğulları, İsrâiloğulları’na zulmediyordu. Bugün İsrâiloğulları, Firavunoğullarının yerini almış İsmailoğullarına zulmediyor… Müslümanlara zulmediyorlar... Sanki bu günkü İsmailoğulları, yani yeryüzündeki Müslümanlar dünkü kendilerine zulmeden Firavunoğullarının torunuymuş da dedelerinin intikamını alıyorlarmış gibi. Yahudiler, Müslümanlardan intikam alıyorlar. Hâlbuki dün kendilerine zulmeden Firavunoğullarının torunu bugünkü Batıdır. Yahudiler eğer bugün birilerinden intikam alacaklarsa Hıristiyan Batıdan intikam almalıdır. Çünkü günün Firavunoğullarının torunları Batılılardır. Hal böyleyken gariptir ki Müslümanlardan intikam almaya çalışıyorlar.
Okur Takip Önerileri
Lâ ilâhe, İslâm binasının temelidir. Eğer temel iyi atılmazsa üzerine kurulacak bina yani ameller her an yıkılmaya, çökmeye yüz tutacaktır. Bizler ‘Lâ ilâhe’ derken, beni Allah’tan uzaklaştıran, aramıza mesafe koyan tüm ideolojilerden, makam, mevki, çevre, adetlere varıncaya kadar, gerek eş, gerek iş, yeri geldiğinde tv, yeri geldiğinde para yani seni Allah’tan ne uzaklaştırıyorsa -bunu sen, ben daha iyi biliriz- Lâ ilâhe diyerek ret etmeliyiz. “İllallâh” diyerek de; ‘Allah’ım sen ne dersen, neyi emredersen mazeretsiz, ama’sız yapacağıma söz veriyorum’ demeliyiz. ‘Emrin başım üstüne Ya Rabbi’ demeliyiz.
Dün, Firavunlar tarafından çocuklar hayasızlaştırıldılar, köleleştirildiler. Bugün durum dünden pek farksız da değil. Stadyumlarla, internetle, eğitim sistemiyle, tv’lerle, modayla, makam ve mevkiyle çocuklar hayasızlaştırıldılar, köleleştirildiler…