Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gökhan Özsoy

Gökhan Özsoy
@ozsoygkhn
İnstagram hikâyede kitap okuyoruz. Bekleriz.
Furkan Özsoy
Furkan Özsoy
Twitter: @GkhanOzsoy
Öğretmen
19 Nisan
21 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Ah insanlar!
İnsanlar sanki uyurgezer gibi yaşıyorlar hayatlarını. Önemsiz şeyleri kafaya takıyorlar: Şöhret ve para istiyorlar, diğerlerini kıskanıp hiçbir önemi olmayan şeyler için büyük mesafeler kaydediyorlar. Anlamsız hayatlar sürüyorlar. Yiyor, uyuyor ve kendilerini meşgul edecek sorunlar icat ediyorlar. Asıl olanı unutup geçici olana takılıyorlar." Başını iki yana salladı. "Sorun ölümün soyut bir şey olmamasında.
Sayfa 75
Reklam
104 syf.
7/10 puan verdi
Yoksulluk İçimizde
Yoksulluk İçimizdeMustafa Kutlu
8/10 · 10,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gökhan Özsoy tekrar paylaştı.
Sorumsuz biri olsaydım,dertlerim olmasaydı ya nasıl olurdu?Mutlu olur muydum?Bu sefer de benden ötede bir hayatın bana soyunduğunu hissederdim,eminim.Sahteliklerden bıkar yine kaçardım kitaplara,kafası şişmiş dostlara.Durgunlaşmak değil belki de istediğim.Atamadığım adımların kanatlarımdaki sesleri yırtıyor deli gömleklerimi.Hayır,hayır! Susmak,durmak değil istediğim... Sergâh Dergisi/Gökhan Özsoy
775 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
1- Kemal Tahir, kendi romancılarımız içinde en merak ettiğim isimlerdendi. Devlet Ana ile başladım. Osmanlı'nın kuruluş zamanlarını anlattığı bu kitapta kullandığı dili sevdim. Edebiyat görüşüne paralel olarak halkın dilini kullanmış. Bazı eleştirmenler de buna Yunus Emre dili diyor. Bazı yerlerde Yunus Emre'yi de konuşturuyor zaten. Bunun yanında birçok çatışmaya kendi penceresinden bakıyor. Diliyle, Osman Bey'in maceralarıyla, aralara serpiştirdiği kurgularla gayet akıcı bir roman. Tavsiyem olsun :) 2- İlk cildiyle ilgili söylediklerim bu cildi için de geçerlidir. Kemal Tahir'in Esir Şehrin İnsanları kitabını lisede okuyunca okumaktan soğumuştum. Şimdi ise dilini seviyorum. Kitapların zamanı vardır. Okumak, üstüne koya koya ilerlenen bir süreç. Boğazında kalan kitaplardan dolayı okumaktan soğuyan bir sürü insan var. Ne okuyacağımıza dikkat edeceğiz. Ne zaman okuyacağımıza da!
Devlet Ana
Devlet AnaKemal Tahir · Bilgi Yayınevi · 19757bin okunma
Reklam
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Necip Fazıl'dan bir kitap daha bitti. Onu göz önünde tutan şeylerden biriydi polemikleri. Gerek siyasilerle gerek yazarlarla sürekli polemik halindeydi. Zaten o çerçeve yazılarında da hiçbir şey bulamasa düdüğünü öttüren vapura çatıyordu. Çatışmayı seven bir kişiliği var. Ya da sürekli kendisine çatılmasından dolayı bu yönü çok ön plana çıktı. Bunu düşünmek lazım. Bazen onu acımasızca eleştiriyoruz. Ama yaşadığı dönem, şartlar... Bunlar çok etkili. Dönemi bilmeden olay, kişi değerlendirilmemeli. Tanıdık birçok isimle karşılaştık bu kitapta. Edebiyat dünyasının diyaloglarını merak ediyorsanız güzel kaynak. Şimdilerde inanın birbirine çok zıt olduğu halde çatmayan yazarların başka korkuları var. Siyasi yönünü kenara bırakıyorum, çoğu kendi ilmine güvenmiyor. Çatabilenlerin özelliklerine dikkat edersek bazı şeyler kendiliğinden görülür. Sürekli çatışma olsun demiyorum ama çatışma olsun. Çünkü birileri haddini bildirmeyince ortalık saçma sapan insanlarla doluyor. Ve hepsini bu halka aydın diye yutturuyorlar. Çatışma, çatışmayı bilenlerce yapılırsa kaliteyi mutlaka yukarı çekecektir.
Hücum ve Polemik
Hücum ve PolemikNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2009111 okunma
536 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Nazım konuşur gibi yazıp onu şiirleştirebilen bir şair. Bu kitapta anlatmak istediğini ön plana almış. Memleketten insan manzaraları sunmuş. Çoğu yerde gözlemlerine bayıldım. İçinde başlığına uygun olmayan bölümler de olmasaydı harika diyebilirdim. Ama bize çok şey kattı yine de. İsteyenler öne çıkarılmış hikayelerden kitabın içeriğine göz atabilir. Nazım'ı sosyal medyada yahut orda burdaki birkaç dizesiyle tanımaktan öteye gitmek lazım. İdeolojisiyle ön plana çıkmış olmasına rağmen onu ideolojisinden dolayı sevenlerin çok fazla çarpıttığını gördüm. Bu bizde hep böyle galiba. O yüzden eleştireceğimizi de seveceğimizi de önce kendimiz tanıyalım. Tanımadan iki yargı da haksız, bayağı... Çok daha fazla şey yazılabilir bu kitap için. Ama ben bunu yayına hazırlayacağım bir yazı ile yapmak istiyorum. Şimdiden listesine alanlara keyifli okumalar.
Memleketimden İnsan Manzaraları
Memleketimden İnsan ManzaralarıNazım Hikmet Ran · Adam Yayıncılık · 20006,4bin okunma
320 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Dorian Gray'dan nefret ettim, diye başlamak istiyorum. Popülaritesi yüksek olan bu kitap da beklentilerimi karşılamayan popülerler arasında yerini aldı. Bazı kitaplar abartılıyor. Yahut benim okuma anlayışım farklı. Farklı bir kurgu insanları çekebiliyor. Ben filmde arıyorum bunu. Kitap, kurgudan fazlası olmalı. Ayrıca yayınevinin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anladım. Belki bu kitabı iyi bir çeviriden okusaydım farklı düşünecektim. Türkçe hataları bile çokken çeviride neler neler olmuştur kim bilir. Siz siz olun çeviri eserleri özenle seçin. Çeviri çok çok ciddi bir iş, emek. Zaten yayınevi seçmiyorsak okuma kültürümüz henüz iç açıcı olmamıştır. Üslubun, akışın zevkine varamamışızdır. Kitaplar boşa vakit geçirmek için değil. İnsanları oyalayan yayınevleri ortadan kalksa belki de bir anda kültür atılımı yaparız. Bu konuyu noktalayıp Dorian'a iki kelam edeyim: Kendi portresine aşık olabilen, sonra da kendi güzelliğinin gidip portreninkinin kalacağını düşünerek portreye düşman olan bir Dorian... Ve bunun çevresinde gelişen olaylar. Çok ama çok güzel olsan ne yazar Dorian? Sen ki kendi eksikliğinde boğuldun. Bu tip insanları güzel anlatmış aslında. Bazı olumsuzluklarda tüm hayatı kaçırmayı tek bir noktaya gözünü dikerek anlatmış. Hayat her şeyiyle var. Bunu kabul etmek lazım. Direneceksek hayata engel olan şeylere direnmeli. Hayatın kendisine direnmek yaşamayı ihmal etmektir.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Ren Kitap · 201873,5bin okunma
175 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Ataç denemenin bizdeki en iyi uygulayıcılarından. Deneme yazdığımızı zannederken neleri kaçırıyoruz? Onda gördüm. Her şeyi konu edinebilirsiniz ama yazdığınız her şey deneme değildir. Denemenin bir edebi tür olduğunu unutmuş yazarlar git gide. Kanıtlama amacı gütmeden seçilen bir konuyu, fikri samimi bir dille ifade etmek kabaca. Dertlerini ardı ardına sıralayıp arkadaşına anlatır gibi anlatmak deneme değil. Edebilikten yoksunsa bir kere onu bir yazın türüne bile sokamayabiliriz. Deneme kolay gibi görünen zor bir tür. Rahat olacaksınız ama çizgiden çıkamayacaksınız. Anlattığınızı edebi bir şekilde anlatacaksınız. Yol, yordam bileceksiniz. İlmini arka plana atmayacaksınız. İşte bunun için iyi misalleri görmek lazım. Montaigne, Nurullah Ataç gibi. Bir şeyleri karalarken bile edebi olmaktır denemeci olmak. Bu da deneye deneye ve dile hakim ola ola gerçekleşiyor. Deneme sevenler ve yazanlar için güzel bir tavsiye...
Karalama Defteri - Ararken
Karalama Defteri - ArarkenNurullah Ataç · Yapı Kredi Yayınları · 2019588 okunma
479 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Halkını çok iyi okuyan Atay, Doğu-Batı çatışmasını farklı bir üslupla işliyor. Bazen sıkılsam da Hikmet'in albayla olan konuşmaları beni çok etkiledi. Bir de kadınlarıyla... Sevgi ile sevgisiz, Bilge ile bilgisiz konuşuyor diyordu bir eleştirmen. Tam da dediği gibi. Kitap düşündürüyor, zorluyor, sorgulatıyor. Ayrıca yer yer komik. Esprileri çok hoş, ince. Tutunamayanlar'dan daha çok sevdim bu kitabı. Biraz uğraşarak okumak isteyenlere tavsiye olsun.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231,2bin okunma
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.