ufak tebessümler ile taş, duvar
ve sanki hiç doğmamış kadar
geçimsiz bir sonbahar kadını
biz kırk metrekareye dört kişi sığdık
zahmetine katlanılmış şu soğuk şu hain
şu hüsrana mahkûm yontmaları duvarlara dizdik çeşitli el işleri çekiyor canım işte
kocakarı çeyizlerinden
kımıldaması zor geliyor
hangi kolum ulaşmak istese yahut
hangi ruhun