İslam öncesi Arabistanı'ndaki "bilgi" hakkında az da olsa bir şeylerden bahsedebiliriz. Asıl olarak maddi malumatın bölük pörçük kazanımı anlamında temel bir bilgi kavramının varlığından söz edebiliriz. Daha sonra zamanla, gerçekliğin çeşitli derecelerine sahip bir bilgi anlayışı ile yer değiştirdiğini ya da daha doğrusu, bu tür bir anlam içinde eriyip gittiğini ve sonunda bilginin, gerçekliğin daha yüksek ve daha doğru biçimini oluşturduğu anlayışının, bu arada yerleştiğini söyleyebiliriz. işte Arabistan'da "bilgi", tam da bu anlamdayken, Hz. Mu hammed geldi ve kavramı, ilahi vahyin hedefi ve temel aracı olacak şekilde ve böylece İslam medeniyetinin ana teması olacak bilgiye hürmetin ilk aşamasını hazırlamak üzere adeta bir demirci titizliliği ile işledi.