Ey sevgili! Hayli zamandır ben senim sen de ben; biz iki bedende tek ruh, bir kabukta çifte bademiz, öyle iken sen ve ben diyerek arada ikilik çıkarmak aşkımıza yakışmaz!
Kaderim hareketsizlik üzerine yazılmıştı ya; isteyebiliyor ama yapamıyordum. Tutkun aşıklar gibi irademin hep başkalarının elinde olacağını o zaman anladım. Hiç kimse duymayacaktı çığlıklarımı, kimse sormayacaktı ne istediğimi. Varolmanın dayanılmaz bir yük olduğunu benden daha iyi kim bilebilirdi oysa?
Varolmanın ayrımındaydım, nefes alıyor gibiydim. Leylan’nın elleri beni tutsun ve bırakmasın istiyordum. İçimde duygular vardı ve onun ellerinin sıcaklığıyla sonsuza kadar yanabilir, götürdüğü her yere her gün yeniden gidebilirdim. Var idim ama ne idim; anlayamıyordum.
Mecnun ile ben, soyutlanmışlık yolunun kervanıyız. Yolkesiciler kervanımıza saldırıp tekelliğimizi bozmasınlar diye bazen o, bazen de ben, sıra ile şu dünyanın aşk nöbetini tutuyoruz.