Sanki düşmekte olan bir uçaktaydım ve
koltuğuma sıkı sıkı tutunarak kurtulacağıma inanıyordum.
Sanki tutunmak her zaman düşmekten kurtarırmış gibi...
Oysa kurtarmıyordu. Uçakta değildim ama yine de düşüyordum.
O benim bu dünyadaki aynamdı. Ruhumun aynası, kalbimin aynasıydı.
Ona bir gün "ruhumdan her geçeni dudaklarımın arasına yollasam ruhuma ne kalır?" Demiştim ya hani;
Zeynep benim dudaklarımdan dökmeyip ruhuma bıraktığım her şeyin tamamıydı.
"Her şey yok olup yalnız o kalsa , benim varlığım yine devam ederdi. Fakat her şey yerinde kalıp da o ortadan kaybolsa , dünya bana büsbütün yabancı olurdu ..."